| Burada olmaya hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لك الحق لتكون هنا ليس مسموحا لك ان تتدخل تذكّر |
| Senin orada olmaya hakkın var çünkü sen özel bir çocuksun. | Open Subtitles | لديك كل الحق لتكون هناك لأنك فتى مميز |
| Senin de diğer insanlar gibi şövalye olmaya hakkın var. | Open Subtitles | لديك الحق لتكون فارسا مثل أى شخص . |
| - Sinirli olmaya hakkın var. - Sinirli değilim. Gerçekten, değilim. | Open Subtitles | ـ لديك كل الحق أن تكون غاضباً ـ كلا، كلا، لستُ غاضباً، حقاً |
| Burada olmaya hakkın var. | Open Subtitles | لديك كل الحق أن تكون هنا |
| Senin de mutlu olmaya hakkın var. | Open Subtitles | هل حصلت على الحق في أن يكون سعيدا جدا، هل تعلم؟ |
| "Kimsen o olmaya hakkın var." | Open Subtitles | لك الحق لتكون ماتريد ان تكون |
| Kızgın olmaya hakkın var. | Open Subtitles | لديك كامل الحق لتكون غاضبا |
| Senin neden güvende olmaya hakkın var? | Open Subtitles | ! لم لديك الحق لتكون بأمان؟ |
| Kapatmaya ihtiyacın var Denise. Mutlu olmaya hakkın var. | Open Subtitles | أنتِ بحاجة لوضع نهاية ، "دينيس" لديكِ الحق في أن تكوني سعيدة |
| Kızgın olmaya hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لكِ الحق في أن تغضبي |