Hayvan olmayabilirsin, Spartacus... ama bu zavallı gösterin, adam olabileceğin konusunda... bana pek umut vermiyor. | Open Subtitles | ربما لا تكون حيوان , سبارتاكوس لكن هذا العرض المؤسف يمنحني أملا ضعيفا جداً أنك ستبقى رجلا للأبد |
Çılgın olmayabilirsin ama bu mesajı çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | قد لا تكون مجنوناً ولكني أريد أن أسمع منك هذا |
Bu tarz şeyler sürekli olacak ve bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayabilirsin. | Open Subtitles | هذه النوعيه من الأشياء سوف تحدث ثانية و عندما تحدث المره القادمه فربما لا تكون محظوظا |
Güzel ya da pahalı olmayabilirsin ama gitmek istediğim her yere beni götürürsün. | Open Subtitles | حسناً، قد لا تكونين جميلة أو باهظة الثّمن، لكنّك تأخذنين إلى أين أشاء. |
Farkında olmayabilirsin ama televizyon programındaki görüntün pek çok kızı etkiledi. | Open Subtitles | لربما لم تلاحظي لكن ظهوركِ في البرنامج التفزيوني ركز في نفوس الكثير الكثير من البنات |
Katil olmayabilirsin, Mösyö Kont ama hala bir dolandırıcısın. | Open Subtitles | ربما لست قاتلاً يا سيدي النبيل، لكنك محتال |
- Lois tanıştığımızdaki gibi genç ve çıtır olmayabilirsin. | Open Subtitles | (لويس) قد لا تكوني الفتاة نفسها التي التقيت بها أول مرة |
Sen son kalan olmayabilirsin. | Open Subtitles | هذا يعني أنه يمكن أن يكون سيداً للزمن، قد لا تكون أنت الأخير |
Başkalarını korurken bu gerçekten takdir edilecek bir özellik ancak bazen en gözde öğrencim sen olmayabilirsin. | Open Subtitles | هذه صفة رائعة، عندما تكون مدافعاً عن الآخرين. لكن عليك أن تدرك بأنّه أحياناً قد لا تكون تلميذي المفضّل، |
Bunu yaptığı tek insan sen olmayabilirsin ve bunu tekrar yapabilir. | Open Subtitles | انظر قد لا تكون الشخص الوحيد الذي فعلت به هذا |
Babası olmayabilirsin, ama dünyaya gelmesine yardımcı oldun. | Open Subtitles | قد لا تكون والده و لكن ساعدت بإحضاره لهذا العالم |
Farkında olmayabilirsin ama çok dikkatli bir denetleme altındayım. | Open Subtitles | قد لا تكون على علم ولكن انا تحت حماية مكثفة في هذه اللحظة |
Diyorum ki hatun olaylarında çalınacak kapı, sen olmayabilirsin. | Open Subtitles | هذا هو رأيي. قد لا تكون الخبير في أمر المواعدة بين الرجل والمرأة. |
- Hayır, değiliz! Sen o kadar olmayabilirsin ama Anna'yla ben öyleyiz. | Open Subtitles | نحن نتحدث , قد لا تكون أنت منفتحاً نحن لا نفعل |
Düşündüğün kadar hasarlı olmayabilirsin. Belki de bir ilişki içerisindeyiz. - Sorun ne? | Open Subtitles | ربما لا تكون محطم كما تعتقد ربما نحن على علاقه ما الامر؟ |
Belki de dünyada, evde mahsur kalınabilecek en kötü insan olmayabilirsin. | Open Subtitles | ربما لا تكون أسوء شخص في العالم أعلق معه |
Gelme nedenimizi öğrenince bizi ağırlamaya o kadar hevesli olmayabilirsin. | Open Subtitles | ربما لا تكون مهتما جدا بترحيبنا عندما تكتشف لماذا نحن هنا |
- Sen işe aldığım en tecrübeli kişi olmayabilirsin. | Open Subtitles | اسمعي, ربما لا تكونين الشخص ذو المهارات في هذا المجال |
Sen yeterince güçlü olmayabilirsin. Ama belki beraber güçlüyüzdür. | Open Subtitles | قد لا تكونين قويّة كفاية لكنْ ربّما نحن قويّتان |
Farkında olmayabilirsin ama televizyon programındaki halin pek çok kızın tüylerini diken diken etti. | Open Subtitles | لربما لم تلاحظي لكن ظهوركِ في البرنامج التفزيوني ركز في نفوس الكثير الكثير من البنات |
Elbette tanıyorum. Farkında olmayabilirsin ama muhteşem güçlere sahip bir adamsın. | Open Subtitles | بالطبع أعرفك ، لربما لم تدرك هذا ولكنك رجل لديك قوى هائلة |
Bunu hiç söylemek istemezdim ama bizimle akraba dahi olmayabilirsin. | Open Subtitles | لم أرد دوماً ان أقول هذا لكن ربما لست من أقرباءنا |
Kendine haksızlık ediyorsun. "Kitap dehası" ya da "Tarih dehası" olmayabilirsin ancak "İnsanları filikadan atma dehası"sın. | Open Subtitles | لقد كُنتَ قاسياً على نفسك أنظر، ربما لست ذكياً في الكتب أو في التاريخ لكنك ذكي في إلقاء الناس من القارب |