Bırak gitsin. En azından sorunun bir parçası sen olmazsın. | Open Subtitles | إذن دعها، على الاقل انت لن تكون جزء من المشكلة |
Başaramazsa, sen namlunun ucunda olmazsın. Fikir ne de olsa, Bayan Colbert'ın. | Open Subtitles | وإذا فشل فأنت لن تكون الملام لأنك عملت برغبة السيدة كولبيرت |
Söyledim sana, sen adam olmazsın. | Open Subtitles | قد قلت لك, أنك لن تكون رجلا بمعنى الكلمة. |
Ama bütün bu eğlencenin sonuçları ile uğraşman gerektiğinde ortada olmazsın. | Open Subtitles | أنتِ لن تكوني موجودة عندما سيضطرون للتعامل مع آثار تلك المتعة |
İlişki bitti diye cinayet işleyen ilk kişi sen olmazsın. | Open Subtitles | لن تكوني الشخص الأول الذي يقتل لأنّ علاقة قد إنتهت. |
Ben haklıydım, sen Doktor değilsin. Asla olmazsın. Sen sadece bir kopyasın. | Open Subtitles | لقد كنت محقة، لستَ الدكتور لا يمكنك أن تكون أبدا، أنت مجرد نسخة |
Ayrıca, bu olay o şekilde sonuçlanırsa... kahraman olmazsın. | Open Subtitles | و هذا واحد من مليون شيء ثانياً إذا انتهى الأمر على هذا النحو فمهما حدث لن تصبح البطل ستصبح سخصاً تافهاً حاول أقسى الطرق |
Daima hareket edersen buradakilerden biri olmazsın. | Open Subtitles | لطالما استمريت بالحركة لن تكون جزء من هذا المكان |
o zamana dek artık ne gençliğin, nede yakışıklılığın kalır. bulaşıkçıdan başka hiçbirşey olmazsın | Open Subtitles | وقتها لن تكون شاباً أو ستكون مجرد غاسل صحون |
6 aydır seks yapmadıysan, kiminle yattığından sorumlu olmazsın. | Open Subtitles | لو لم تمارس الجنس منذ 6 اشهر فأنت لن تكون مسئولا مع من سوف تمارس الجنس معه |
Olursak kendin olmazsın ve kaderinde yazanı gerçekleştiremezsin. | Open Subtitles | .لن تكون كما كنت بعدها .ولن تستطيع اكمال مسيرتك |
Oh evet burada. Eğer bardak kırılırsa, ben ölürüm ve sen asla mutlu olmazsın. | Open Subtitles | بل هناك مشكلة إذا إنكسر أنا سأموت ، وأنتِ لن تكون سعيد |
Çünkü o zaman sadece onu terkeden adam olmazsın çocuklarını öldüren adam olursun. | Open Subtitles | إذ عندها لن تكون رجلاً تركها وحسب بل قتل أطفالها |
Hiç bir şeyden mahrum olmazsın. | Open Subtitles | لن تكوني محرومة من أي شيء ستنالين كل ما تتمنينه |
Tarihte, kocası hapisteyken ondan boşanan ilk kadın olmazsın. | Open Subtitles | لن تكوني المرأة الأولي في التاريخ التي تطلق زوجا في السجن |
Öldürdüklerini gördüğüm ilk muhabir olmazsın. | Open Subtitles | لم أكن لأفعله مسبقاً؟ لن تكوني أول صحفية آراهم يقتولنها |
Burası özgür olduğu sürece hiçbir zaman hapishanede olmazsın. | Open Subtitles | طالما أنت حرة هنا لن تكوني ابدا في السجن |
Aynı anda hem bir ağabey hem de rakip bir erkek olmazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون الأخ الأكبر وتنافس الرجل في نفس الوقت |
Belki padişah olmazsın, belli mi olur? Sen öğrenmeye bak! | Open Subtitles | ربما لن تصبح السلطان لذا انتبه إلى دروسك |
Her sabah yalnız uyanmasan, bu kadar alıngan olmazsın. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت لَنْ تَكُونَ حسّاسَ جداً إذا أنت لَمْ تُوقظْ على الجانبِ الخاطئِ لا أحد كُلّ صباح. |
O zaman bir erkekle evli olmazsın. | Open Subtitles | ولن تكوني حينها متزوجة من رجل |
Aile her şeydir. Ailen varsa yalnız olmazsın. | Open Subtitles | العائلة هي كل شيء مع العائلة, لا تكونين لوحدكِ مطلقاً |
20 yaşına geldiğinde birden bire savaş pilotu olmazsın. | Open Subtitles | أجل, أنت لا تصبح مقاتل طيران فجأة في عمر العشرين |