| Bak, kazandığım tüm para o balıkçı oltası ve makarasına gidecek. | Open Subtitles | أترى، كل المال الذي سأجنيه سيذهب لشراء سنارة الصيد |
| Plastik tampon, plastik top, kauçuk ayakkabı, metal zımba balık oltası, bisiklet tutacağı oyuncak tren, oyuncak uçak, kapı kolu el feneri kabı, araba üzerindeki bozulmuş tabaka gibi. | Open Subtitles | سدادة بلاستيكية , مقبض بلاستيكي , حذاء مطاطي , مشبك معدني سنارة سمك , مسكة دراجة لعبة قطار , لعبة طائرة , مفك |
| Bu ağır kalple birlikte balık oltası yaşıyamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحمل سنارة صيد مع هذا القلب الثقيل |
| Birisi, şimdiden güvertede oltası ve soğuk birasıyla takılıyor. | Open Subtitles | وستكون على الرصيف البحري، مع صنارة الصيد والمشروب الرائع البارد |
| Fotoğraf makinesi yoktu. Daha da kötüsü balık oltası getirmemişti. | Open Subtitles | " لا يحمل كاميرا ، والأسوأ ليس معه صنارة صيد " |