"oltayı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصنارة
        
    • السنارة
        
    • الخطاف
        
    • الصناره
        
    Yapmam gereken tek şey, Oltayı yemlemekti. Tamam, plan şu: Open Subtitles كل ما كان عليّ فعله هو وضع الطعم في الصنارة
    Oltayı alıyorum, çek yazayım. Kaleminiz var mı? Open Subtitles سأشتري الصنارة وأحرر لك شيكاً ألديك قلم؟
    Oltayı her suya attığımda, Meryem'e dua ederdim. Open Subtitles كل مرة أرمى الصنارة فى الماء أتلو صلاة
    O Oltayı zaten hiç sevmemiştim. Open Subtitles لم أحب تلك السنارة على أية حال
    Şu Oltayı beğendim. Güzel bir olta. Open Subtitles احب تلك السنارة انها جميلة
    Sana Oltayı salla derken kendimi kastetmemiştim. Beni öldürmelerine ramak kalkmıştı. Open Subtitles لما قلت أطعم الخطاف لم أقصد جعلي أنا الطعم كانو قريبين مني كانو سيقتلوني
    Balıkla Oltayı anladım da bu ne? Open Subtitles و السمكه انتظر ,انتظر ,انتظر ...لقد حصلت على الصناره و السمكه ولكن ما هذا ؟
    Oltayı suya attım. ama kıyıya düştü. Open Subtitles رميت الصنارة فى الماء فسقطت على الأرض
    Oltayı her suya atışımda, Meryem'e dua ederdim. Open Subtitles كل مرة أرمى الصنارة فى الماء أتلو صلاة
    Oltayı suya her atışımda, Kutsal Meryem duasını okurdum. Open Subtitles كل مرة أرمى الصنارة فى الماء أتلو صلاة
    Oltayı her suya attığımda, Meryem'e dua ederdim. Open Subtitles كل مره أرمى الصنارة في الماء أتلو صلاه
    O yüzden, Oltayı atınca, balığı yakalarım. Open Subtitles ‫أرمي الصنارة وأصطاد
    Oltayı bırak da eve gel. Open Subtitles ضعي الصنارة وعودي للمنزل
    O makarayı geri sarmaya çalışırken ben de Oltayı çekmesine yardım ettim. Open Subtitles ساعدتها بسحب الصنارة
    Oltayı nereden buldun? Open Subtitles من أين أتيت بهذه السنارة ؟
    Oltayı atma vaktidir, beyler. Open Subtitles حان وقت عض السنارة
    - Andrey, koş Oltayı getir! Open Subtitles - أندري بسرعة، احضر السنارة
    Bu oltayla bütün gece peşinden gitsen bile Oltayı kırmadan onu tutamazsın. Open Subtitles على هذا الخطاف بدون أن يكسره لن نستطيع شده حتى لو أخذ الليله كلها
    Hayır. Oltayı atacak, yakalayacak ve batıracak. Open Subtitles هو على وشك أن يرمي الخطاف و يسحب، ويغرقها
    - Evet bu boyutta elbette var. Çözemediğim tek şey Oltayı içeri nasıl atacağımız. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لا يمكن معرفة هو كيفية الحصول على الخطاف
    Sonra da hiçbir şeyi umursamaksızın fındık ağacından yapılmış Oltayı suya fırlattın ve o suya dalışın, ardından yüzüşün. Open Subtitles و ما حدث هناك ...و عندما غمزت الصناره فى الماء, و الطريقه التى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more