"oluşmuştur" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتكون
        
    • تكونت
        
    • مصنوع من
        
    • مصنوعة من
        
    • انها مصنوعة
        
    Her şey bireysel piksellerden yapılmıştır bu da demektir ki evren sınırlı sayıda bileşenden meydana gelmiştir bu da demektir ki sonlu sayıda alemden oluşmuştur bu da hesaplanabilir demektir. Open Subtitles كل شيء يتكون من بيكسلات فردية و هذا يعني أن الكون يتكون من عدد محدود من المكونات و بالتالي يتكون من عدد محدود من الحالات مما يعني أنه قابل للحوسبة
    Bu, elektrik ve manyetik alanlar sayesinde oluşmuştur. Open Subtitles يتكون من الكهرباء والمغناطيسية
    Çoğu deniz mağaraları, dalgaların mekanik darbeleri sonucu oluşmuştur. Open Subtitles لذا فمعظم كهوف البحار قد تكونت نتيجة الضربات الميكانيكية العنيفة للأمواج.
    Tüm bu ada kümelerinde Fiji en büyük olanıdır yaklaşık 40 milyon yıl önce 300'den fazla volkanik adadan oluşmuştur. Open Subtitles من بين هذه الجزر, فيجي هي الأكبر مكونة من أكثر من 300 جزيرة بركانية تكونت منذ 40,000 سنة
    vücut hücrelerden oluşmuştur. TED الجميع هنا يعلم أن الجسم مصنوع من الخلايا.
    Nicemlenmiştir. Piksellerden oluşmuştur. Ve her biri atomun yapılmıştır. Open Subtitles إنه محدود الكم و مصنوع من بيكسلات و من ذرات فردية
    Yerçekimi; yerçekimsel alanın çaprazına eşit olarak dağılmış kütlesiz taneciklerden oluşmuştur. Open Subtitles الجاذبية مصنوعة من جزيئات معدومة الكتلة موزّعة بالتساوي حول الحقل الجذبي
    Doğa, kimyasallardan oluşmuştur. TED لذا فإن الطبيعة مصنوعة من مواد كيميائية.
    Diske benzer şekilde dizilmiş, uzaktaki milyonlarca yıldızın ışığından oluşmuştur. Open Subtitles انها مصنوعة من الملايين من النجوم الخفيفة البعيدة مرتبة في بنية تشبه القرص
    Bundan dolayı 436'nın etrafındaki bu gezegen su ve kaya karışımından oluşmuştur. Open Subtitles وبالتالي فإن هذا الكوكب "الذي يدور حول "جليز 436 يتكون من خليط من الصخر والماء
    6 haftadan sonra beyni çoktan oluşmuştur. Open Subtitles العقل يتكون خلال 6 أسابيع
    Güneşten gelen ışık ışınlar fotonlardan oluşmuştur. Open Subtitles شعاع الضوء الذي يأتي من الشمس مصنوع من الفوتونات.
    Yaygın inanış: Evren sayıladan oluşmuştur. Open Subtitles : إعتقاد رئيسي الكون مصنوع من الارقام
    Bu da önemli, çünkü tüm biyolojik membranlar lipitlerden oluşmuştur. TED و هذا مهم كذلك لأن كل الأغشية الحيوية مصنوعة من الدهون.
    Eğer bir ruhumuz var ise paylaştığımız sevgiden oluşmuştur. Open Subtitles ,لو أن لدينا أرواح مصنوعة من الحب الذي نتشاركه
    Bunlar, metan yağmuruyla yıkanan donmuş sudan oluşmuştur. Open Subtitles انها مصنوعة من المياه المجمدة المغسولة بواسطة أمطار الميثان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more