"oluşturmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • خلقت
        
    • أنشأ
        
    • شكّل
        
    • بحيرة جليدية
        
    • شكلت
        
    Bakın, gaz fışkırması, 800 metre genişliğinde ve en az 3 kilometre derinliğinde bir yarık oluşturmuş. Open Subtitles الغازات الناتجة عنه خلقت فجوة بعرض 1.5 ميل وعمق 2 ميل
    Bununla beraber, ilk yanıIsamayı destekleyen sağlam bir örgü oluşturmuş. Open Subtitles لقد خلقت أيضاً شبكة معقدة لتدعم الوهم الأولي
    Isıyı ve havayı korumak için, birileri yapay atmosferik kabuk oluşturmuş. Open Subtitles لقد أنشأ أحدهم غلافا جويا اصطناعيا للحفاظ على الهواء و مقاومة الحرارة
    Belli dosyalara erişme girişiminde hafızayı silecek sağlam protokoller oluşturmuş. Open Subtitles أنشأ بضعة أنظمة أمان لتمحو الذاكرة إذا جرَتْ محاولة للوصول إلى ملفّاتٍ معيّنة
    Ama kemik, eski kırığın üstünde bir tabaka oluşturmuş. Open Subtitles ما عدا العظم المُشكّل ثانيةً لديّه شكّل نسيج قوي على الكسر الأقدم
    Dikkat et. Buz kütlelerinden eriyen su akışına devam edip bir buz mağarası oluşturmuş. Open Subtitles الماء الذائب من الكتل الجليدية أثناء حركته عمل بحيرة جليدية.
    Büyük Set Resifi esasen Avustralya'nın kuzey doğu sahili boyunca, 2000 kilometre uzanan bir set oluşturmuş 2000 ayrı resiften meydana gelir. Open Subtitles هي في الحقيقة ألفين شعبة منفصلةُ شكلت مانع بامتداد اكثر من الف ميل على طول ساحلِ أستراليا الشمالي الشرقي.
    Bu orta sinirlerinde içten basınç oluşturmuş. Open Subtitles لقد خلقت ضغطاً للعصب الداخلي الوسطي.
    Onun etrafında koruyucu bir bariyer oluşturmuş. Open Subtitles قد خلقت حاجزاً من الحماية حوله
    Kullanmaları için online iletişim ağı ve mesaj sistemi oluşturmuş. Open Subtitles لقد أنشأ شبكة انترنت أمنه ونظام رسائل لهم
    Korun tabakası* altında bir çıkıntı oluşturmuş. Open Subtitles شكّل نتوء تمامًا تحت الطبقة القرنية
    Eğer biçimleme doğruysa yeni kemik, kürek kemiğinin üstünde ve sağ ile sol yan epikondillerde, bir çıkıntı oluşturmuş. Open Subtitles حسناً، لو كان القالب دقيقاً... فنموّ العظام الجديدة شكّل سطح أجراف متحدّرة على العظم الكتفي... -وكُلاً من يسار ويمين اللُقيمة الجانبية اليمنى
    Buz kütlelerinden eriyen su akışına devam edip bir buz mağarası oluşturmuş. Open Subtitles الماء الذائب من الكتل الجليدية أثناء حركته عمل بحيرة جليدية.
    Taşın içindeki mikroskobik tanecikler koruyucu bir tabaka oluşturmuş, bu da bedenlerinizle birleşmiş. Open Subtitles الحبيبات المايكروسكوبية للحجر شكلت غطاءا واقيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more