| Çünkü güzel olur diye düşündüm. Niye? | Open Subtitles | لأنني ظننت أنه سيكون أمراً لطيفاً، لماذا؟ |
| Onun ilk hamilerinden biri olarak üstadın varlığıyla bizi şereflendirmesi yerinde olur diye düşündüm. | Open Subtitles | بكوني واحداً من المُتبرعين الأساسيين، إعتقدت أنه سيكون من الملائم أن يأتي ويشرفنا بوجوده شخصياً. |
| Birkaç bira içip birbirimizi tanırsak iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون مرحا ً اذا أحضرنا بيرة و تعرفنا علي بعضنا |
| Oturma odasında gözden ırakta duracağına, babanın burada onu görebileceğim bir yerde olması daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت انه سيكون من الجميل أن يكون والدك هنا حيث أستطيع أن أرى له ، بدلا من مدسوس بعيدا في غرفة المعيشة |
| Çocuğun bezi değiştirilirken izlemek beyin jimnastiği yapmak için iyi bir tecrübe olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنه سيكون جيداً لنكيف أدمغتنا لنرى أن تغيير الحفاظ تجربة ايجابية |
| Söyleyeceğim şeyi halk içinde söylemek daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون أكثر أمناً عندما أقول ما على وشك أن أقوله فى مكان عام |
| Ama dürüst olmak gerekirse sana eşek şakası yapmak için ona verdim çünkü senin için yerin dibine gireceğin bir şey olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لكن , لأكون صريحه , انا نوعاً ما اعطيته له كنوع من المقلب لاني ظننت انه سيكون شيء محرج للغايه بالنسبه لك |
| Ne kadar az bilirsen o kadar iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أن كلما قلت معرفتك، كلما كان أفضل |
| Doğum günlerinden nefret ettiğini bilmeme rağmen ve senin için önemli bir gün olmamasına rağmen eğer beraber geçirirsek güzel olur diye düşündüm. | Open Subtitles | رغم أنني أعرفك تكرهين الأعياد وليس أمراً تأبهين له، ظننت أنه سيكون لطيفاً أن نكون سويّة |
| Evet..tanışsak iyi olur diye düşündüm | Open Subtitles | ظننت أنه سيكون من اللطيف إذا تبادلنا التعارُف. |
| Tükürmek ve bir şeyler yakmak dışında, artık seviştiğimiz için, ...bazı ortak ilgi alanlarımız olsa hoş olur diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنه سيكون هناك بعض الإهتمامات المشتركة... لقد مارسنا الجنس بخلاف البزاق و إشعال النار بالأشياء |
| Üçüncü sağdıcın, aile köpeğimiz Chappy olması hoş olur diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنه سيكون من المرح إذا الثالث وكان وصيف كلبي العائلة، تشابي. |
| O yüzden bundan yaralanan tek kişi ben olursam daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا اعتقدت انه سيكون من الافضل لو اننى كنت الوحيده التى ستجرح بسبب هذا فحسب |
| Evet, saat kulesinde gerçek bir saat olunca daha güzel olur diye düşündüm, fakat onu indirebilirim. | Open Subtitles | نعم، أعتقدت أنه سيكون رائع إذا كانت هناك ساعة حقيقية في برج الساعة، لكن يمكنني إنزالها. |
| Dikkat çekmeden insanlarla muhabbet edebilmene vesile olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون لك محادثات مع الناس فوق بدون جذب الإنتباه |
| Eğlenceli olur diye düşündüm ama cidden korkunç bir şeymiş. | Open Subtitles | لقد ظننت انه سيكون مضحك ولكن انه مرعب حقا |
| Bizi arayacakları son yer burası olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أن آخر مكان سيبحثوا عنّا به |
| Charlie'nin bu resimleri asmak için yardıma ihtiyacı olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أن تشارلي يمكن أن يستعين ببعض المساعدة من تلك الصور |
| Daha renkli bir yer olur, daha sıra dışı olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أن هذا سيكون أكثر تلويناً وأقل اعتيادية |
| Eve gelirsen biraz faydası olur diye düşündüm... çünkü o senin de annen. | Open Subtitles | ظننت أنك قد تستطيع القدوم، فهذا قد يساعد قليلاً لأنها أمك أيضاً |
| Bağışlayın Hanımefendileri, kendim gelmem daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعذريني جلالتكِ لقد ظننت أنه من الأفضل أن آتي شخصياً |
| İlişik kesme belgelerini imzaladım. Faydası olur diye düşündüm. | Open Subtitles | وقعت على أوراق الإبراء اعتقدت أن ذلك قد يساعد |
| Kıyafeti bir kez olsun giydirmezsem kabalık olur diye düşündüm. | Open Subtitles | وأنا إعتقدتُ بأنّه سَيَكُونُ وقحَ إذا أنا لَمْ عِنْدي ه على الأقل إلبسْه سابق، تَعْرفُ؟ |
| Sadece bu tatilde beraber olmamızın bir yolu olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فقط فكرت أنها طريقة ستمكننا ، من أن نكون سويا يوم العيد |