Demek oluyor ki iki kurban da aynı kişi tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ كِلا الضحيّتين قتلا من قبل الشخص نفسه. |
Bu da demek oluyor ki bunu sana veren seni kazıklamış. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن كل من باع لك أنها لم تفعل لك أي تفضل. |
Bu da demek oluyor ki kurban hayattayken odadaymış. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنه كان في هذه الغرفة عندما كان لدينا الضحية على قيد الحياة. |
bence bu bir sorun-- ben özel müteaittim, buda demek oluyor ki sen ve denizci arkadaşın beni böyle eğlencesine deniz canavarı gibi giydiremezsiniz | Open Subtitles | ولكن المشكلة هي أنني مقاول خاص وهذا يعني أنكما لا تسطيعان إلباسي مثل ساحرة البحر أو أيٍ كان ما تفعه أنت وصديقك هنا للمرح |
Bu da demek oluyor ki korktuğun düşman birliği tek kişilik bir orduymuş. | Open Subtitles | أيّ أن فيلق الأعداء الذي قلقت منه محض جيش من عدوّ واحد. |
Kimsenin burada olduğunu bilmeni istemiyorsun. Bu da demek oluyor ki kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا تريدين أن يعرف أحدٌ أنّكِ هنا، أيّ أنّ لا أحدَ يعرف. |
Bu da demek oluyor ki Raynor da dahil ona yakın herkesi öldürebilirlerdi. | Open Subtitles | الذي يَعْني بأنّهم يَقْتلونَ بين كلّ شيطان في دائرتِه الداخليةِ، بضمن ذلك راينر. |
Demek oluyor ki Zipacna Triad'ı zaman kazanmak için kullanıyor, böylece adamları Tollan savunmasını bozacak. | Open Subtitles | الذى يعنى فى رأيى أن زيبانكو يستخدم المحاكمة ليؤخرالوقت حتى يستطيع رجالة تعطيل دفاعات تولان |
Bu demek oluyor ki başka biri Gideon'u öldürmek için Stephanie'nin gitarını kullanmış. | Open Subtitles | وهو ما يعني أن شخص آخر يستخدم الغيتار ستيفاني لقتل جدعون. |
Boğulmuş. Bu da demek oluyor ki su kulesine atıIdığında yaşıyormuş? | Open Subtitles | وهو ما يعني أنها كانت على قيد الحياة عندما ذهبت داخل البرج؟ |
Bu da demek oluyor ki mermi o sırada çok hızlı değilmiş. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنه لم يكن السفر في سرعة عالية. |
Bu demek oluyor ki, yapı, saldırıya uğrar ve enerji kaybederse kapı aşağı doğru sürgülenir ve kilitlenir. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّه إذا كان المجمّع يتعرّض لهجوم، فيفقد الطاقة ويغلق آلياً |
Ama ben bir ruhbanım, ve bu da demek oluyor ki onunla yakınlaşırsam, içini okuyabilirim. | Open Subtitles | لكني روحاني ، وهو ما يعني اني بحاجة الى أن اكون بالقرب منه |
Bu demek oluyor ki işin buradaki ayağı hangi kutularda eroin olduğunu biliyor olmalı. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّ شخصاً ما هنا كان يعرف أيّ من هذه العُلب تحتوي على المُخدّرات. |
Bu demek oluyor ki öldürüldüğünde başka yerdeydi. | Open Subtitles | وهو ما يعني أنّها كانت في مكان آخر عندما قتلت |
Bu da demek oluyor ki bana bu hücrenin dışında ihtiyacınız var. | Open Subtitles | مما يعني أنكما عليكما إخراجي من هذه الزنزانة. |
Turner yalnız çalışır. Bu da demek oluyor ki o adam alıcısı için çalışıyor. | Open Subtitles | (تيرنر) يعمل بمفرده، أيّ أن ذلك الرجل أحد رجال عميله. |
O da demek oluyor ki birazdan biri şu kapıdan girecek ve her şeyi mahvedecek. | Open Subtitles | أيّ أنّ أحدًا سيدخل من هذا الباب ويفسدها علينا. |
Bu da demek oluyor ki, Drake'i öldüren o. | Open Subtitles | الذي يَعْني ذلك هو الواحد الذي قَتلَ درايك. |
Bu da demek oluyor ki, erzak tazelemek için geçit bağlantısı yapana kadar biraz zaman geçecek. | Open Subtitles | الذى يعنى انه سوف يأخذ بعض الوقت قبل أن نستطيع القيام بأى إتصال أخر بالبوابة لنحصل على لوازم المعيشة |