Sana haberim var tatlım, gittikçe aptallaşan bir çift oluyoruz. | Open Subtitles | لدي أخبار لك عزيزي سوف نصبح أغبى زوج على الأطلاق |
Kumandalı diktatörler oluyoruz ve televizyondaki herkesi eleştirmeye başlıyoruz. | TED | نصبح دكتاتوريون مع جهاز تحكم عن بعد و نبدأ بنقد الأشخاص على التلفاز. |
Biz zaten birkaç kere tümüyle farklı insanlar oluyoruz, ama yine de hep tam da kendimiz olarak kalıyoruz. | Open Subtitles | نحن حتى الآن قد أصبحنا أشخاصا مختلفين كليا عدة مرات و رغم ذلك فإننا دائما ما نظل أنفسنا جوهريا |
Ben de hileden hoşlanmam, böylece ödeşmiş oluyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أحب ايضا الحيل، بحيث هذا يجعلنا متساويين. |
Birlikte, Scorpion oluyoruz. | Open Subtitles | ونُشكّل معاً فريق (سكوربيون). |
Eğer bu doğru ise, bu birden fazla defa olacaktır; bu durumda bizler de çoklu evrenin bir parçası haline gelmiş oluyoruz. | TED | إذا كان ذلك صحيحاً فسوف يحدث أكثر من مرة؛ سوف نكون جزءاً من أكوان متعددة أكبر بكثير. |
Peki neden yaşlandıkça doğamız hakkında daha akılcı ve bilge oluyoruz? | TED | لماذا نصبح أكثر ذكاء وحكمة حول إنسانيتنا، كلما زاد عمرنا؟ |
Özgürlüklerimizden birini elimizden aldığınızda haklarımızdan biri sınırlandırdığınız ya da kısıtladığınızda Cylonlar gibi olmaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. | Open Subtitles | , فى كل مرة تنالين من حريتنا وفى كل مرة نقوم بالحد من حقوقنا أو تقصيرها نكون على وشك أن نصبح مثلهم |
Bu binada yeterince uzun süre çalışınca hepimiz böyle oluyoruz. | Open Subtitles | عندما تكون في هذا المبنى لوقت طويل , فكلنا نصبح كذلك |
Hee, aslında... arkadaş oluyoruz ya, sana şunu söylemekten çekinmiyorum. | Open Subtitles | بما أننا أصبحنا أصدقاءا, مع أنني غير مرتاحة لقولي هذا. |
Bir an birbirimizi zor tanıyoruz, bir an akraba oluyoruz. | Open Subtitles | إنه أمر غريب، كنا بالكاد نعرف بعضنا وفجأة أصبحنا قريبين |
İştah açıcı olmayan fotokimyasal bir artık oluyoruz. | Open Subtitles | في الواقع أصبحنا نوعا لا تثيره بقايا الكيمياء الضوئية |
Eğer biz tedavi ettiğimiz kişiysek, kimseyi tedavi etmeyince kim oluyoruz? | Open Subtitles | واذا كنا نحن من نعالج ونحن لا نعالج أحدا,ماذا يجعلنا ذلك ؟ |
Gezegende değerli et üretmek. Et biz oluyoruz. | Open Subtitles | بل يجعلنا وجبات على المستوى العالمي، ونحن اللحم |
Bu durumda ödeşmiş oluyoruz, değil mi? | Open Subtitles | إذاً اعتقد ان هذا يجعلنا متعادلين الا تعتقد ذلك؟ |
Birlikte, Scorpion oluyoruz. | Open Subtitles | ونُشكّل معاً فريق (سكوربيون). |
Birlikte, Scorpion oluyoruz. | Open Subtitles | ونُشكّل معاً فريق (سكوربيون). |
Birlikte, Scorpion oluyoruz. | Open Subtitles | ونُشكّل معاً فريق (سكوربيون). |
Sabah kalkıp kimin hâlâ yarışmada kaldığını öğrenmemiz gerekiyor çünkü akşamları kimin elenmediğini öğrenmek için bekleyemeyecek kadar yorgun oluyoruz. | TED | علينا الإستيقاظ ومعرفة من تبقى في البرنامج اليوم التالي لأننا نكون مرهقين جداً لسماع من سيستمر في البرنامج. |
Görüyorsunuz ki, eğer koşullar yanlışsa, zamanımızı ve enerjimizi kendimizi diğerlerinden korumak için harcamaya mecbur oluyoruz ve bu doğal olarak organizasyonu zayıflatıyor. | TED | أرأيتم، إذا كانت الظروف غير جيدة، فإننا نكون مجبرين على بذل وقتنا وطاقتنا لحماية أنفسنا من بعضنا البعض، وهذا يضعف مؤسستنا من الداخل. |
Demek ki başkalarının çocuklarına yatırım yaparak insanlardaki vasıf düzeyini yükselttiğimizde metropol bölgelerde tüm iş olanaklarını arttırmış oluyoruz. | TED | إذاً، فعندما نستثمر في أبناء الآخرين ونبني مهاراتهم، فإننا نرفع من نمو الفرص الوظيفية بشكل كلي لمنطقة حضرية. |
Adımların, adımlarımı bulunca yürümüş oluyoruz birlikte. | Open Subtitles | "عندما التحركات الخاصة بك جنبا إلى جنب مع الألغام" "وهذا هو عندما كنا على حد سواء المشي .." |
Teslim oluyoruz teslim oluyoruz! | Open Subtitles | نسنسلم نسنسلم |