| Gaea tüm Olympus'u denetliyor. | Open Subtitles | فجايا تنمو مع الشبكة و تتحكم في كافة اولمبيس |
| Gaea networkun gelişmesine ve Olympus'un yönetimiyle ilgileniyor. | Open Subtitles | جايا هي التي تسمح بنمو الشبكة والتحكم في كامل اولمبيس |
| Olympus'ı deşifre eden Michael Woodford gibi itirafçılar var. | TED | هناك المبلغين عن المخالفات مثل مايكل وودفورد، الذي بلغ عن المخالفات في أوليمبوس |
| Yiyecek getir, Mt. Olympus'da buluşalım. | Open Subtitles | التقط بعض البيانات وقابلنى فى منزل أوليمبوس |
| Ya yeteri kadar iyi olmadığım için... Olympus'un yok olmasına neden olursam? | Open Subtitles | ماذا إن دمّرت الأوليمب بكوني غير كفئ كفاية لإنقاذه؟ |
| Fakat benim kaderimde... Olympus'u yok etmek yada kurtarmak olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | لكنّها قالت أيضًا أنّ قدري تدمير الأوليمب أو إنقاذه. |
| Doğru. Daha sonra Olympus kontrolü ele alacak. | Open Subtitles | أجل , بعد ذلكْ , السُلطة السابقة قد أنتهت او بمعني آخر , اوليمبيوس هي من تتولي زمام الامور الآن |
| Gaea burdaki 7 ihtiyar ile konuşur ve sonuçta Olympus'un ruhu ortaya çıkar. | Open Subtitles | فجايا تتحدث مع الوقراء السبعة والنتيجة النهائية , تصبح الضمير الذي تسير علية اولمبيس |
| Tartışmanın sonucu da Olympus'un doğru yönde yönetilmesine imkan sağlayacak. | Open Subtitles | و القرار النهائي للمناقشة هو الوحيد القادر علي قيادة اولمبيس الي الاتجاة الصحيح للتطور المستقبلي |
| Deunan, Yoshitsune Olympus'taki en iyi operatördür. | Open Subtitles | دونان , يوشستن هو أحد أفضل المهندسين الفنيين في اولمبيس |
| Olympus'un dışında kimin bu yer aletlerine sahip olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا توجد دلائل علي وجود مُتمردين من خارج اولمبيس نحن لا نعلم من يمتلك اولائك المقاتلون الحديديون |
| Buna karşın Olympus'u korumak için önümüzde tek bir seçenek var. | Open Subtitles | لا يوجد سوي طريقة واحدة لإنقاذهم كما سوف تحمي اولمبيس |
| Deunan, ben Senator Uranus'um, Olympus ordusunun komutanıyım. | Open Subtitles | دونان نوت , انا القائد العام لجيوش اولمبيس , السيناتور ايدوارد يورانس |
| Mars'ta Güneş Sistemi'ndeki en büyük volkan var, Olympus Mons. | TED | فالمريخ يملك أكبر بركان في المجموعة الشمسية يدعي " أوليمبوس مونس " |
| Burada Antarktika'nın ve Olympus Mons'un resimleri var, çok benzer yapılar, buzullar. | TED | وهذه بعض الصور للقطب الجنوبي وهذه صور ل " أوليمبوس مونس " وهي ميزات متشابهة جداً .. نرى أنهاراً جليدية |
| - Olympus tanrılarının babaları olan kozmik varlıklar. | Open Subtitles | - الكائنات الكونية التي ألمت آلهة أوليمبوس. |
| Olympus Mons yaklaşık olarak Missouri büyüklüğündedir. ABD'nin ortasında olsaydı muhtemelen manzaradaki en belirgin şekil o olurdu. | Open Subtitles | "أوليمبوس مونز تقريبا بحجم ولاية "ميزورى إذا وضعته في منتصف الولايات المتحدة |
| Kahin'in de söylediği gibi Olympus'u yok ediyorum. | Open Subtitles | إنّي أدمّر الأوليمب كما قالت الوحي تمامًا. |
| Burası Olympus'tu. | Open Subtitles | ذلك كان جبل الأوليمب الذي يجمعهم |
| Olympus Ütopya'yı yönetiyor. | Open Subtitles | اوليمبيوس هي الحكومة المثالية التي كانت تبحث عنها البشرية لعدة عصور |
| Korkularının arasında, yeniden canlandırılma durumunda Olympus'daki hassas güç dengesini tehdit edebileceğin vardı. | Open Subtitles | أهم مخاوفه ...كان أن إعادة قوتك سيشكل تهديداً... "لتوازن القوى في الـ"أوليمب |
| Volkanları var. Ve şu da Mars'taki Olympus Dağı, gezegen üstünde büyük volkanik bir katman. | TED | و يحتوي على براكين. و هذا جبل الأولمب على المريخ و هو أشبه بغلاف بركاني كبير على الكوكب |
| Elimde Mt Olympus'da 340 metrekarelik güzel bir ev var. | Open Subtitles | ما قولي لدي منزل جميل مساحته 3400 قدم مربع على جبل اوليمبوس |