"omoc'" - Translation from Turkish to Arabic

    • أوماك
        
    Omoc'un öldüğü gece bu süre on dakikadan fazla sürmüş. Open Subtitles الليلة التي مات فيها أوماك أخذو أكثر من عشرة دقائق
    Omoc'un kaybı için yas tutmak yerine onun varlığını kutlamalıyız. Open Subtitles نحن يجب ألا نندب وفاة صديقنا أوماك بقدر ما يجب أن نحتفل بوجوده
    Konsey üyesi Omoc kendisinin yalnızca birkaç gerçek dostu olduğunun farkındaydı. Open Subtitles عضو المجلس أوماك كان مدرك جيدا أن لديه عدد قليل من الأصدقاء الحقيقين
    Size pek sıcak davranmamış olabilir, fakat Omoc size büyük saygı duyuyordu. Open Subtitles ربما لم يعاملكم بمودة لكن أوماك كان يحترمكم كلكم
    Tollan meclisi Omoc'a saygı olarak bir günlük yas nedeniyle çalışmalarına ara verdi. Open Subtitles تولان كيريا يأخذ يوم حداد إحتراما لوفاة أوماك
    Her ne anlatmaya çalıştıysa, Omoc'un uyarısının, Travell'in bizimle görüşmek istediği konuyla bir ilgisi olmalı. Open Subtitles مهما كان ما يعني, أراهن على تحذير أوماك أنه شيء ما له علاقة بما تريد ترافيل مقابلتنا حوله
    Omoc dünyanın karşı karşıya olduğu tehlike hakkında başka bir şey söylemiş miydi? Open Subtitles ألم يقل أوماك أكثر حول الخطر المحدق بالتواري؟
    Efendim, bundan bahsetmeye mecburum, Narim bu değişime karşı ve bunun Omoc'un uyarısı ile direkt olarak bağlantılı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles سيدي أشعر أنني ملزمة بقول حقيقة أن ناريم يعارض ذلك التبادل ويعتقد أن الأمر له علاقة مباشرة بتحذير أوماك
    Ancak, Omoc'un dairesine göz atmakla ben görevliydim, sağlık bilgileri dahil. Open Subtitles على كل حال, أنا مراقب أوماك الخاص بما في ذلك سجلاته الصحية
    Omoc'un baskı ve stres altında olması gerçeğine rağmen, onun sağlığı da mükemmel durumdaymış. Open Subtitles على الرغم من حقيقة أن أوماك بدا مجهدا. كان في صحة مثالية
    Albay O'Neill bizden Omoc'un öldürüldüğü ile ilgili kanıt bulmamızı istedi. Open Subtitles كولونيل أونيل طلب منا إيجاد دليل أن أوماك قتل
    Meclis Omoc ile silahların verilmesi konusunda karşıt fikirdeydi, ancak gerçekten bunu yapabilmek için onu öldürdüklerine inanıyor musunuz? Open Subtitles أختلف الكيريا مع أوماك حول إعطائنا أسلحتكم لكن هل تعتقد حقا أن ذلك يدفعهم لقتله؟
    Evet, ancak Samantha'nında önerdiği gibi, bütün bunların içinde Omoc ile diğer meclis üyelerinin ciddi olarak fikir ayrılığına düştükleri noktaya ait kayıtlar olabilir. Open Subtitles نعم، لكن كما إقترحت سامانثا، ربما هناك شيء في كل هذا للإشارة إلى جدية النزاعِ بين أوماك والأعضاء الآخرون.
    Beraber yemek yiyecektik. Omoc geç kalmıştı ve geldiğinde çok sinirliydi. Open Subtitles كان من الفترض أن نأكل سويا أوماك كان متأخر و غاضبا جدا عند وصولة
    Omoc'un meclis ile farklı düşündüğü konuda birşeyler bulmak istiyoruz. Open Subtitles نريد اشارات أن أوماك إختلف في الرأي مع الكيريا
    O zaman Omoc'un iyon topu testi için bu kadar sinirlenmesini garip bulmuştum. Open Subtitles في ذلك الوقت أعتقدت أنه من الغريب أن ينزعج أوماك من إختبارات مدفع الأيون
    Eğer meclis bu konuyu örtbas etmek istediyse, Omoc'un protestosunu neden kayıtlarda bıraktılar? Open Subtitles إذا الكيريا أراد أن يغطي هذة المسألة لماذا تركوا أحتجاج أوماك مسجلا؟
    Öyleyse o zaman diliminde her ne olduysa, bu Omoc'un öldürülme nedeni olabilir. Open Subtitles لذا مهما حصل في ذلك الوقت المفقود هو يمكن أن يفسر لما قتل أوماك
    Görünüşe göre, Omoc sonucu belirleyen oya sahipmiş. Open Subtitles على ما يبدو, أوماك كان الصوت المتردد
    Omoc'un bununla ilgili kaygıları olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أن ذلك ما كان أوماك قلقا حوله؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more