O, Onüçün haklı olduğunu ve onu sinir etmek istediğim zamandı. | Open Subtitles | كان ذلك حين ظننتُ أنّ ثلاثة عشر محقّة وكنتُ أتلاعبُ بها فقط |
Onüçün çantası yanındaydı. Bu hastanın çantası olmalı. | Open Subtitles | ثلاثة عشر تحمل حقيبتها تلك ولا بدّ من حقيبة المريضة |
Dün gece Onüçün eve yabancı birini getirdiği ilk gece değilmiş. | Open Subtitles | الليلة الماضية لم تكن المرّة الأولى التي تجلب فيها ثلاثة عشر غرباء إلى دارها |
Onüçün halı temizleyicisini koşu bandına çıkarın. | Open Subtitles | ضعوا منظّفة سجّادات ثلاثة عشر هذه على جهاز السّير |
Onüçün bunun için orada olmasına gerek yoktu ve senin çalışanlarımın çalışma saatlerini kontrol etmene ve onları bir kaba işetmene de ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولم أحتج لوجود ثلاثة عشر هناك ولا أريد أن تطلبي من طاقمي أن يتقيدوا بدوام أو يتبوّلوا في كوب |
Onüçün seksi olduğunu düşünüyorsan, Kutner'ı da kovabilirim | Open Subtitles | (ان كنتِ منجذبةً إلى (ثلاثة عشر |