Bu, önümüzdeki On altı saat için geçerli olacak, yani zamanımız kısıtlı. | Open Subtitles | وهذا جيد لساعات ستة عشر أخرى، لذلك نعم نحن على مدار الساعة. |
On altı yıldır evliyiz ve karım hala Çin yemeği yemiyor. Bu çok saçma. | Open Subtitles | ستة عشر سنة من الزواج ولا زالت زوجتي لا تتناول الطعام الصيني. |
On beş, On altı... on yedi, on sekiz. | Open Subtitles | خمسة عشر ، ستة عشر سبعة عشر، ثمانية عشر . دعونا نذهب |
Son kurbanı On altı yaşında bir kızmış ve onu çiviyle yere çaktıktan sonra parçalarına ayırmış. | Open Subtitles | كانت بعمر السادسة عشر و قد ثبتها إلى الأرضية . و ثم قطعها إلى قطع |
Alışveriş merkezinde olmayı tercih eden On altı yaşında bir çocuk o. | Open Subtitles | إنها في السادسة عشر من العمر وتفضل الذهاب إلى مركز التسوق |
Duvarın üstünde On altı süt şişesi. On altı süt şişesi. | Open Subtitles | ستةعشرةزجاجةحليبعلىالحائط ستة عشرة زجاجة حليب |
İlk kez On altı yaşında araç hırsızlığından dolayı tutuklanmış. | Open Subtitles | اعتقلت لأول مرة في سن السادسة عشرة بتهمة سرقة سيارة |
Quatorze, quinze-- onaltı, On altı. | Open Subtitles | Quatorze , quinze - ستّة عشرَ، ستّة عشرَ. |
On altı ay, her şeye alışabilirsin. | Open Subtitles | في ستة عشر شهرا يمكن أن تتعود على أي شيء |
Şunu demeye çalışıyorum, bu doğru değil, kız daha On altı yaşında. | Open Subtitles | أعني أن هذا خطأ فعمرها ستة عشر عاماً فقط |
Önce On altı doları bulacağız. | Open Subtitles | أولا نحن ستعمل الحصول على ستة عشر باكز. |
Bunu hazırlayana kadar iki gün ve On altı silgi harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت يومين و ستة عشر ممحاة لأصمم هذا |
Bilmiyorum, On altı buçuk yıl boyunca, her gün pratik yaptım, her gün, günde yedi saat filan. | Open Subtitles | لقد كنت أتدرب على عزف البيانو لمدة ستة عشر سنة ونص كل يوم , سبعة ساعات باليوم |
Gözüm bağlı On altı kat tırmanabilirim." | Open Subtitles | لم ترى شيئاً يمكننى تسلق ستة عشر دوراً ... . معصوب العينين |
- On altı yıllık marangoz ve duvarcı. | Open Subtitles | على مدى ستة عشر عاما كنت نجار و بناء |
Ben On altı yaşımdayken ailem beni bu kızla yakaladı. | Open Subtitles | عندما كنت في السادسة عشر أمسك بي والديّ مع هذه الفتاة |
On altı yaşımda başrol oyuncusu oldum. | Open Subtitles | أصبحت ممثل كبير عندما بلغتُ السادسة عشر. |
Burada On altı yaşında ve ata biniyor. | Open Subtitles | على ظهر الحصان بسن السادسة عشر |
On altı yıldır aynı yerde çalışıyor! | Open Subtitles | اسأل بورشيا إنها تعمل في مكان واحد منذ ستة عشرة عاماً |
On altı yıI boyunca bir üniversitede kabul görevlisi olarak çalıştım. | Open Subtitles | لقد عملت في مكتب قبول الطلبات في الجامعة لمدة ستة عشرة عاماً |
On altı yaşımdan beri, esmer güzeli annemi... | Open Subtitles | .منذ أن كنت في السادسة عشرة وضعت القناع علي وجهي |
Don Alfonzo On altı yaşında bir çocukla aldatıldığı için... küçük düşmüştü ve öç almak için, yıllardır annemle aşk yaşadığı dedikodusunu yaymaya başladı. | Open Subtitles | دون ألفونسوا شعر بالإذلال أن تخونه امرأته مع فتي السادسة عشرة من العمر ولهذا، لكي يثأر أعلن علي الملأ |
Fransızca da nasıl On altı deniyor? | Open Subtitles | هكذا تَقُولُ ستّة عشرَ في الفرنسيين؟ |