Geçtiğimiz on yılda Avrupa'da yaşıyordum, ama artık Amerikalı bir avukata ihtiyacım var. | Open Subtitles | لقد كنت في أوربا ..في آخر عشر سنوات لكن الآن أريد محامٍ أمريكي |
on yılda bir geliyor ve gerçekten bu konu yüzünden onu kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | انه يأتي كل عشر سنوات فقط ولاأريد حقاً أن أفوته بسبب هذه القضيه |
Sadece son on yılda, Amerika'da, Oregon eyaletinden daha geniş bir alan yandı ve on binlerce ev tahrip oldu. | TED | احترقت في الولايات المتحدة مساحة أكبر من ولاية أوريغون في السنوات العشر الماضية فقط وتدمّرت عشرات الآلاف من المنازل |
Son on yılda bunun çok üzücü bir örneği yaşandı. | TED | كان هناك مثال حزين على هذا الأمر في العقد الماضي. |
Hindistan gıdada kendine yeterli ve geçtiğimiz on yılda kalori ihraç eder durumda. | TED | أصبحت الهند مكتفية غذائيًّا ذاتيًّا وتمكنت خلال العقد الماضي من تصدير فائض السعرات الحرارية. |
Ve her yıl onlardan on yılda bir milyar insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyecek bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz. | TED | وفي كل سنة نطلب منهم بدء شركة أو منتج أو خدمة والتي من الممكن أن تؤثر إيجاباً على حياة البلايين من الناس خلال عقد. |
Münzeviler Birliği. Her on yılda bir buluşup birbirimize mağaralardan bahsederiz. | Open Subtitles | اتحاد المنعزلين، نلتقي كل عشرة أعوام لنتبادل الحكايات عن الكهوف |
Her on yılda bir kere haricinde karaya ayak basamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع الخطوة على الأرض لكن مرة كل عشرة سنوات |
Geçtiğimiz on yılda oldukça yol katettik. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير في السنوات العشرة الماضية |
Bilim insanları ve mühendisler, bu fikri geçtiğimiz on yılda inceledi. | TED | هذه الفكرة قد تدارسها العلماء والمهندسون في العقود السابقة. |
Her beş ila on yılda meydana gelen sellerde bu durum olağandışıdır. | Open Subtitles | في الفيضانات التي تحدث كل خمس أو عشر سنوات هذا ظرف غير عادي |
Ağır sanayi faaliyetleri on yılda ikiye katlandı. | Open Subtitles | تضاعف إنتاج الصناعات الثقيلة في عشر سنوات |
Her on yılda bir değiştirir. | Open Subtitles | , كل عشر سنوات أو نحوها . تحضر واحداً جديداً |
Şu anda devren kiralık benim istediğim fiyat aralıklarında ve bir sonraki on yılda benim olabilecek. | Open Subtitles | أنها من الباطن كما أن سعرها مناسب لى ولمدة عشر سنوات |
Son on yılda, buradaki kişilerin hepsi vasiyetlerine onu eklemiş. | Open Subtitles | في السنوات العشر الماضية قام كل من هؤلاء الناس بذكر إسمها في وصيتهم |
Önümüzdeki on yılda, bu ülkelerde AİDS'ten ölenlerin sayısı 20. yüzyıldaki savaşlarda ölenlerin sayısını geride bırakacak. | Open Subtitles | في السنوات العشر القادمة سيقتل المرض في تلك الدول عددًا أكبر من قتلى حروب القرن 20 |
Son on yılda ya da yirmi yılda bazı insanlar teknolojiyi kullanarak sanatsal şeyler yapmaya başladılar. | TED | بعض الناس في العقد أو العقدين الماضيين بدأو في إنشاء ودمج الأعمال الفنية مع التكنولوجيا. |
Önümüzdeki on yılda, dünyanın geri kalanına görevimizin ne olduğunu hatırlatan bin tane şefkatli şehir görmek isterim. | TED | أود أن أرى ألف من المدن العطوفة في العقد القادم هذا يذكر بقية العالم بواجبنا. |
Bu grafik size gelecek on yılda Kuzey Amerika, Güney Amerika ve Avrupa'da yaşanacak büyüme ve öngörülen büyümeyi gösteriyor. | TED | يظهر لكم هذا الرسم البياني نمو الإنتاج الحالي والمتوقع للغذاء خلال العقد القادم في أمريكا الشمالية والجنوبية وأوروبا. |
En azından her on yılda bir imaj yenilemek lazım. | Open Subtitles | حسناً, البعض منا يحب تحديث مظهره كل عقد, وإلا لا؟ |
Ve her on yılda bir onu gerçekten seven kadınla olmak için kıyıya çıkacaktı. | Open Subtitles | وكل عشرة أعوام يمكنه أن يعود لمن احبته حقاً |
İşim yüzünden benim bu konuda bir fikrim var tabi. Ama, ortaya çıkan sonuç daha zeki olduklarını gösteriyor. Her on yılda üç IQ puanı yükseliyor. | TED | لدي رأي في هذا بسبب العمل الذي اديره. ولكن، في الواقع، كما تبين، ان الناس يزدادون ذكاء. بثلاث نقاط اعلى في اختبار الذكاء لكل عشرة سنوات. |
Son on yılda beş kere kalp krizi geçirdim. | Open Subtitles | لقد تعرضتُ لخمسة نوبات قلبية .في السنوات العشرة الماضية |
Son dönemde denizciliğin okyanusa her on yılda 3 desibel eklediği tahmin ediliyor. | TED | من المقدر أنّ الشحن البحري قد أضاف 3 ديسيبل من الضوضاء إلى المحيط كُلّ 10 سنوات في العقود الأخيرة. |
Geçen on yılda öğrendiklerimin çoğunun teknoloji ile hiç alakası yoktu. | TED | معظم ما تعلمته خلال العشر سنوات الماضية لم يكن يتعلق بالتكنولوجيا إطلاقًا. |
Gezegenlerin uydularıyla her on yılda bir hizalanması gibi mi? | Open Subtitles | مثل لو كنا... . مدارات كواكب تتقاطع كل عشر سنين |
Son on yılda burada pek çok yazar ağırladık ama hiçbirinin partneri kendisinden daha ilgi çekici değildi. | Open Subtitles | أتى إلينا الكثير من الكُتّاب الكبار على مدى العقد الماضي ولكن, ولا واحد منهم كان لديه رفيق أكثر إثارة للاهتمام منه هو |
Son on yılda senden nefret etmeyi öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت كَراهيّتك في السَنَوات العشْرة الأخيرة |
Geçen on yılda, 7 milyon yabancı Amerikan vatandaşlığına hak kazandı. | TED | خلال العقود الأخيرة، 7 مليون أجنبي منح الجنسية الأمريكية. |