"ona gerçeği" - Translation from Turkish to Arabic

    • له الحقيقة
        
    • لها الحقيقة
        
    • له بالحقيقة
        
    • أخبره بالحقيقة
        
    • أخبرته الحقيقة
        
    Çünkü ben kaba ve cahildim, ama Ona gerçeği söyledim. Open Subtitles لأننى كنت مبتذلة و جاهلة وقد قلت له الحقيقة
    O zaman sanal kişiliği yok et ve Ona gerçeği söyle. Open Subtitles إذن تخلصي من الشخصية الرقمية وقولي له الحقيقة.
    Ondan kaçmana gerek yok. Ona gerçeği söyleyebilirsin. Open Subtitles لا داعي لأن تتجنبيه عليك أن تقولي له الحقيقة
    Bence Ona gerçeği söyle. Daha fazla seni örnek almamalı. Open Subtitles قولى لها الحقيقة وضعى نهاية لهذا الموضوع ولا تستمرى فى خداعها
    Oraya gideceğim, çamaşırlarımı alacağım ve Ona gerçeği söyleyeceğim. Open Subtitles أنا مجرد الذهاب إلى الذهاب هناك، والتقاط بلدي الغسيل وأقول لها الحقيقة بلدي.
    Oraya gidip Ona gerçeği söylemeni engelleyen yok arkadaş. Open Subtitles لا شيء سيوقفك من الذهاب الى هناك وتقول له الحقيقة
    Havaalanından gelirken Ona gerçeği söyledim. Open Subtitles قلت له الحقيقة فى طريقنا من المطار
    Havaalanından gelirken Ona gerçeği söyledim. Open Subtitles قلت له الحقيقة فى طريقنا من المطار
    Eğer istersen, Ona gerçeği de anlatacağım. Diyeceğim ki: Open Subtitles إذا كنتي تريدين،أنا أقول له الحقيقة
    Ona gerçeği söyleyeceğim, en azından bunu hak ediyor Open Subtitles ساقول له الحقيقة, لانه يستحق ذالك
    Ona gerçeği söyle yoksa ben söyleyeceğim. Open Subtitles قولي له الحقيقة , أو سأفعل ذلك
    Ona gerçeği söyle, yoksa ben söyleyeceğim. Open Subtitles قولي له الحقيقة , أو سأفعل ذلك
    Ve onun başka seçeneği yoktu. Ona gerçeği söyledi. Open Subtitles ولم يكن لديها خيار لقد قالت له الحقيقة
    Ve Ona gerçeği söylersin, ona, annesinin babasını Brezilyada tanıdığını ve aşk macerası olduğunu söylersin. Open Subtitles و كنت أقول له الحقيقة ، أقول له أن الأم الأب يعرف من البرازيل. و الذي كنت وجود علاقة غرامية .
    O kadar kötü biri değil. Ona gerçeği söyleyeceğim. Open Subtitles انها ليست بهذا السوء أنا سأقول لها الحقيقة
    Bir gün, Ona gerçeği söylemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles يوم واحد، كنت قد ستعمل أن أقول لها الحقيقة.
    Günün birinde, Ona gerçeği söylemek zorunda kalacaksın. Open Subtitles يوم واحد، كنت قد ستعمل أن أقول لها الحقيقة.
    Bu yaratıklardan birini Kralın Şehri'ne getir ve Ona gerçeği göster. Open Subtitles جلب واحدة من هذه الأمور وصولا الى هبوط الملك وتظهر لها الحقيقة.
    Ona gerçeği söylememiz gerektiğini ikimiz de biliyorduk fakat hergün yanlış gün gibi geliyordu. Open Subtitles عرفنا كلانا بأننا يجب أن نقول لها الحقيقة لكن كل يوم كنا نشعر انه_BAR_ اليوم الخطأ لمثل هذا
    Berbat bir haldeydim. İtiraf ettim. Ona gerçeği söyledim. Open Subtitles كنت في حالٍ يرثى لها واعترفت له بالحقيقة ..
    Ona gerçeği söylemeyişim nezaketimden ötürü değildi. Open Subtitles ،لم أخبره بالحقيقة ليس لأني كنت اتصرف بطيبة
    Az tadına baktırırsan Ona gerçeği söylemem. Open Subtitles مارأيك أن تخرجي معي والا أخبرته الحقيقة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more