"ona ikinci bir şans" - Translation from Turkish to Arabic

    • فرصة ثانية
        
    • تمنحها رئة
        
    Eğer biri beni kandırdıysa, Ona ikinci bir şans tanımam zor. Open Subtitles إذا خدعك أحدهم أجد من الصعب منحة فرصة ثانية
    Sanırım Ona ikinci bir şans vermek zorundayım, değil mi? Open Subtitles حسنا انا أعنى أعتقد أننى يجب أن أعطيه فرصة ثانية ,صح؟
    Eğer Ona ikinci bir şans verebilirsen-- - Zaten bu ikinci şansıydı. Open Subtitles . هو كان لدية فرصة ثانية . لكن إذا كان معنا
    Bir donör hakkını kullandı. Nakil heyeti, Ona ikinci bir şans daha vermez. Open Subtitles لقد دمرت رئة واهبة، لجنة زراعة الأعضاء لن تمنحها رئة أخرى
    Bir donör hakkını kullandı. Nakil heyeti, Ona ikinci bir şans daha vermez. Open Subtitles لقد دمرت رئة واهبة، لجنة زراعة الأعضاء لن تمنحها رئة أخرى
    Geçen dönemdeki olaydan sonra Ona ikinci bir şans vermemeliydim. Open Subtitles ما كان يجدر بــي أبدا ، أن أمنحها فرصة ثانية بعد حادثة الموسم الماضي
    Ama yaptığım en iyi şey Ona ikinci bir şans vermek oldu. Birbirimizin en iyi arkadaşıyızdır. Open Subtitles ولكن كان أفضل ما فعلتُه يوماً أنّي منحتُه فرصة ثانية
    Sizler Ona ikinci bir şans vererek büyük iş yapmışsınız. Open Subtitles لقد كنتم رائعين لأنكم أعطيتموه فرصة ثانية
    Ona, ikinci bir şans verildi. Peki ikinci bir şans verilince ne yaparsın? Open Subtitles لقد تم إعطائه فرصة ثانية مالذي نفعله بالفرصة الثانية؟
    Bu sadece bir başlangıçtı. Ona ikinci bir şans verebilirseniz... Open Subtitles لقد بدأت للتو لو تعطيها فقط فرصة ثانية
    Diyor ki... Ona ikinci bir şans verirmiymişim? Open Subtitles تقول... هلا منحتُه... هلا منحتُه فرصة ثانية.
    Ona ikinci bir şans vermeniz için sizi ikna etmeye çalışmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أحاول إقناعك لتعطيه فرصة ثانية
    Tanrının Ona ikinci bir şans verdiğini düşünüyor. Open Subtitles إنه يظن ان الله منحه فرصة ثانية
    Belki de artık Ona ikinci bir şans verme zamanın gelmiştir. Open Subtitles ربما حان الوقت كي تعطيها فرصة ثانية
    Gerçekten Ona ikinci bir şans vermek istemiyorum. Open Subtitles أنا حقا لا أريد أن منحه فرصة ثانية.
    - Ona ikinci bir şans verdin. Open Subtitles لقد أعطيته فرصة ثانية
    Ona ikinci bir şans vermesini nasihat ettim. Open Subtitles إنتهيتُ بنُصْحها لإعْطائه a فرصة ثانية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more