Yanında durmadığı için ona kızgın olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وأنك كنت غاضب منه, لفشله في الوقوف إلى جانبك. |
Yanında durmadığı için ona kızgın olmalısın. | Open Subtitles | لا بد وأنك كنت غاضب منه, لفشله في الوقوف إلى جانبك. |
Bak, şu an ona kızgın olduğunu biliyorum, ama, al işte... | Open Subtitles | أعلم بأنكِ غاضبة منها في الوقت الحالي، لكن انظري،ها أنت ذا |
Ve inandığı nedenlerden biri de annesinin, ki anneside o çok gençken vefat etmişti, ona kızgın olmasıydı. | TED | واحد اسباب هذا انها تعتقد ان امها التي ماتت عندما كانت صغيرة كانت غاضبة منها |
Bak, ona kızgın olduğunu biliyorum ama burada eşinden bahsediyoruz. | Open Subtitles | أعرف أنك غاضب منها لكن هذه زوجتك التي نتكلم عنها |
Zaten ona kızgın olduğunu ve o akşam kavga ettiğinizi itiraf ettin. | Open Subtitles | أنت اعترف مسبقاً أنك كنت غاضباً منه. و جرى بينكما عراك في تلك الليلة. |
ona kızgın olduğunu düşünmemizi sağlamak için yapmış olabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أنه فعل ذلك فقط لكي يجعلنا نفكر بأنه كان غاضباً منها |
Annene babanın sırlarını açıklamak ya da babana ona kızgın olduğunu söylemek gibi. | Open Subtitles | كأن تخبري والدتك عن أسرار والدك و أن تخبري والدك بأنك غاضبة منه |
Seni terk ettiğini düşündüğün için ona kızgın mıydın? | Open Subtitles | لذا أنت غاضب منه لأنك شعرت أنه تخلى عنك |
Hayatımın çoğunu ona kızgın geçirdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أسف لأني قضيت معظم حياتي غاضب منه |
ona kızgın olmadığımı söyleyin. | Open Subtitles | أخبره أنني لست غاضب منه |
ona kızgın olman normaldir, Eric ama bir şeyleri doğru yapmasına izin vermen de normaldir. | Open Subtitles | (لا بأس أن تكون غاضب منه , (ايريك لكن لا بأس أن تجعله يقوم بتصحيح مافعله , أيضاً |
Bak, ona kızgın ve bana ve olmak için her türlü hakkı vardır biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك غاضبة منها أو مني و لديك كل الحق لتكوني كذلك |
ona kızgın olduğun belli oluyordu. | Open Subtitles | لا أستطيع ان أخبرك كم أنّني كُنْتَ غاضبة منها. |
Sonra anladım ki, ona kızgın değilim aslında. | Open Subtitles | بعدها ادركت أنا بالطبع لستُ غاضبة منها |
Oh, Hayır, ona kızgın değilim, Olamam. | Open Subtitles | لا , انا لست غاضب منها لا يمكنني هذا |
ona kızgın olduğumu söyle. | Open Subtitles | اخبريها انني غاضب منها |
Bunun yerine adamları beni hırpaladı diye ona kızgın olmam gerekirdi değil mi? | Open Subtitles | أجل، أيجب أن أكون غاضباً منه بدلاً لجعل رجاله يضربوني بشدّة؟ |
Yani, istersen sen ona kızgın kalabilirsin ama ben affedici olmalıyım. | Open Subtitles | أقصد، يمكنك أن تضل غاضباً منه إذا أردت، لكن يجب عليّ أن أكون متسامحة أكثر. |
ona kızgın mı? | Open Subtitles | مهلاً , هل .. هل كان غاضباً منها ؟ |
Angie Morgan'a kızdığı için benimle çıktığını ve artık ona kızgın olmadığını söyledi. | Open Subtitles | وإن السبب الوحيد لكونه عشيقي هو غضبه من "أنجي مورغان" وإنه لم يعد غاضباً منها. |
ona kızgın olamam çünkü başta bana karşı dürüst olmuştu. | Open Subtitles | لا استطيع ان اكون غاضبة منه لانه كان صادقا معى منذ البداية |
Demiştin ki, Strickland yaratık saldırdığı sırada uçağın uçmasına yardım etmediği için insanların ona kızgın olduğunu hissediyordu. | Open Subtitles | (لقد قلتى أن (ستريك لاند قد شعر بأن الناس غاضبون منه لعدم مساعدته بالتحليق بالطائرة عندما حدث السقوط |
Yok, kız kardeşimle beraberlerdi. ona kızgın olduğunu sanmıyorum ama. | Open Subtitles | لا، تلك أختي، لا أعتقد أنها كانت حاقدة عليه، لا |