Ona yaptığım şey bana huzur vermedi. | Open Subtitles | ما فعلته به لم يضفِ عليّ أيّ شعور بالسلام |
Ona yaptığım tek şey bu değildi. | Open Subtitles | هذا لم يكن الشيء الوحيد الذي فعلته به |
Çünkü lanet olsun, Brigette Ona yaptığım şeyden sonra bana haddimi bildirmeyi hak etti. | Open Subtitles | (لأنه يا (بريجيت, استحق ان يتغلب عليّ بعد كُل ما فعلته به. |
Gwen'i vurmanın o gün Ona yaptığım en kötü şey olmadığı hiç aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم يخطر لي أن اصابة غوين لم تكن أسوأ ما فعلته لها ذلك النهار |
Bu benim Ona yaptığım bir şey değil. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بشيء فعلته لها. |
Bugün beni hayal kırıklığına uğratırsan Ona yaptığım, küçük sevgiline yapacaklarımın yanında iyilik gibi kalır. | Open Subtitles | لكن إذا تحامقت معي اليوم ما فعلته بها سيكون لطفٌ مقارنةً بما سأفعله بفتاتك الصغيرة |
Ona yaptığım şey o. | Open Subtitles | تطلقون عليه هذه الأيام يا أولاد، هذا ما فعلته بها. |
- Ona yaptığım şey mi? | Open Subtitles | -الذى فعلته به ؟ |
Ona yaptığım şey çok gerçekçiydi. Ve suçluluksa felç edici. | Open Subtitles | شي واضح الذي فعلته لها والذنب |
Şöyle ki annem hakkında çok fazla varsayımda bulundum Ona yaptığım şey yüzünden. intikam istediği ayrıntısı dahil. | Open Subtitles | حسناً ، لقد افترضت الكثير من الأمور بشأن أمي بما فيهم حقيقة كونها تود الإنتقام مني لما فعلته بها |