"ona yardım etti" - Translation from Turkish to Arabic

• ساعده
• ساعدها
• لمساعدتة
• لطيفة كفاية لتساعد
• قام بمساعدته
• لقد ساعدته

Yani ya başka yerde yaptı ya da biri ona yardım etti.
مما يعني إنه قد صنعها في مكان ما أو شخص ما ساعده ما رأيك؟ يبدو جيداً

Hayır, bir işe ihtiyacı vardı babası da ona yardım etti.
كلاّ، لقد كان يحتاج عملاً ووالده ساعده بالحصول عليه

Benim tatlı kızım, bugün bütün ev işlerini yaptı ve Ali de ona yardım etti.
اليوم، فتاتي الصغيرة قامت بكل العمل وعلي ساعدها

- Ağabeyi gelip, ona yardım etti. - Ağabeyi olduğunu dahi bilmiyordum.
حضر أخوة لمساعدتة - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً -

Bu sabah arkadaşım bileğini burktuğunda Bayan Buckley ona yardım etti.
الآنسة "باكلي" كانت لطيفة كفاية لتساعد صديقي عندما لوى كاحله هذا الصباح

Ya da başka biri ona yardım etti.
أو قام بمساعدته شخص آخر.

Emma'yla oğlanların uzaklara taşındığı güne dek ona yardım etti.
لقد ساعدته حتى اليوم الذي انتقلت فيه (إيما) والأولاد.

Bağırmaya başladı ve bi-birisi beni dövmesi için ona yardım etti.
بدأ بالصراخ و ساعده شخص ليتشاجر معي

Ve biri cinayet mahallinden kaçması için ona yardım etti.
وشخص ساعده للهروب من مكان الحادث

Ya da belki kendi mürettebatımızdan biri ona yardım etti.
أو ربما أحد من طاقمنا ساعده

Bu adam, John Stanton, onu öldürdü, ...ve inanıyoruz ki Sean Hughes cesedi yok etmede ona yardım etti.
لقد قتلها ذلك الرجل ونعتقد ان (شون هيوز) ساعده لتخلص منها

Bu ona yardım etti.
لقد ساعده ذلك

ona yardım etti.
لقد ساعده.

Tamam, ilaç sınavda ona yardım etti ama ayrıca onu taş kalpli bir katile çevirdi.
حسناً، فالعقار ساعدها على النجاح بالاختبار لكن، هل بسببه تحوّلت لقاتلةً باردة الدم ؟

Böylece Michael, o gece orada olduğu gerçeğini gizlemek için ona yardım etti.
و حتى ساعدها على تستر الحقيقة انها كانت هناك ليلة المقتل

O ve Phyllis. ona yardım etti, biliyorum.
هو و (فيليس),لقد ساعدها لتفعل ذلك,أنا أعلم ذلك

Kardeşi geldi ve ona yardım etti. Onun bir kardeşi olduğunu bile bilmiyordum.
حضر أخوة لمساعدتة - لم أكُن أعرف حتى أن له أخاً -

- Geri dönüşün ona yardım etti.
لقد ساعدته عودتك