"onaracak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لإصلاح
        
    • ستصلح
        
    • يستطيع إصلاح
        
    • لإصلاحه
        
    Gerçekten yoğun diyaloglarla tüm etkilenen paydaşlar bir araya gelerek ilişkideki çatlağı onaracak bir yol bulmalıydılar. TED وماهيتهم هي حقيقةً حوارات مكثفة، حيث يتجمع أصحاب المصلحة سوياً لإيجاد طريقة لإصلاح الخرق في القانون.
    - Bir ay içinde, kimse hasta olmazsa, belki motoru onaracak parayı kazanabilirim. Open Subtitles خلال شهر، إن لم يمرض أحد لربما يكون بحوزتي المال لإصلاح المحرّك
    Tek ümidi, zarar görmüş DNA'sını onaracak bir virüsle yapılacak deneysel bir çalışmaydı. Open Subtitles أمله الوحيد كان الدراسات التجريبية باستخدام فيروس لإصلاح حمضه النووي
    Senin yardımınla, Bud, benim yönetimim delik sınırlarımızı onaracak... ve ters fasonculuğu durduracak. Open Subtitles بمساعدتك باد، إدارتي ستصلح حدودنا المخروقة و توقف استيراد العمالة
    Vücudunu onaracak biri, beynini yeniden programlayabilecek bir teknisyen ve gereği halinde seni indirmeme yardım edecek bir uzman. Open Subtitles شخص ما يستطيع إصلاح جسدك تقني قادر على إعادة برمجة مخك وأخصائي ليساعدني في القضاء عليك إذا استدعت الحاجة
    Kablolamasını baştan yapabilirim ama bu sadece kötü adamları biz gittikten sonra onaracak birini bulana kadar yavaşlatır. Open Subtitles أنا يمكن تركيب شبكة كهرباء جديدة عليه، ولكن هذا يؤدي إلى إبطاء فقط الأشرار حتى العثور على شخص لإصلاحه بعد أن ولت.
    Bayan hatalı bir belleği onaracak bir şeyler olabilir. Open Subtitles والسيدة قد يكون لديها شيئاً لإصلاح خلل الذاكرة
    Bak, bu saatlerce sürmeyecek ve tekneyi onaracak zamanımız da olacak. Open Subtitles ... ولكن لن يكون هذا خلال ساعات وينبغي أن يكون لدينا الوقت لإصلاح القارب خلال هذا
    Bu işi sadece minibüsümü onaracak kadar para birikitrene kadar yapacağım. Open Subtitles سأعمل إلى أن أجمع ما يكفي لإصلاح سيارتي "الفان"
    Bu kitapta kılıcı onaracak büyü var. Open Subtitles يحوي هذا الكتاب التعويذة لإصلاح السيف
    -Herşeyi onaracak vaktim olmadı. Open Subtitles لم يكن لدي الوقت لإصلاح كل شئ
    Bundan sonra mühendis birliği 9 uncu ekibin bölgesini onaracak. Open Subtitles من الآن فصاعدا، وحدة الهندسة ستصلح ما قد يحدث في الفرقة التاسعة
    Dr. Torres mi femuru onaracak? Open Subtitles د(توريس) ستصلح الفخذ؟
    O belleği onaracak biri varsa, ta kendisidir. Open Subtitles لو هناك أحد يستطيع إصلاح تلك الرقاقة فهو ذلك الشخص
    O yüzden, bunu onaracak birini gönderebilir misin lütfen? Open Subtitles لذا أرجوك هل يمكنك إرسال شخص لإصلاحه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more