"onarmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • إصلاح
        
    • لإصلاح
        
    • إصلاحه
        
    • اصلاح
        
    • لاصلاح
        
    • تصليح
        
    • أصلاح
        
    • لاستعادة
        
    • لأصلاح
        
    • لتصليح
        
    • ترميم
        
    • تأثيرها
        
    • بالانحرافات
        
    • وإصلاح
        
    • لرأب
        
    Toprağımızı,şebeke sistemlerimizi... ...kendimizi onarmak ve... ...benimsemek için birlikte... ...çalışmaya ihtiyacımızı var. TED أننا بحاجة إلى العمل معا لاحتضان وإصلاح أرضنا، إصلاح انظمة سلطتنا وإصلاح أنفسنا.
    Ve işlevsel beyin cerrahlarının hayali beyni onarmak. TED وحُلم جراحي الأعصاب الوظيفيين هو إصلاح الدماغ.
    Gördüğün gibi... bir şeyleri onarmak için asla geç değildir. Open Subtitles أترى ذلك ؟ إن الأوان لا يفوت مطلقاً لإصلاح الأمور
    Bir kaç yıl önce,L.A şehri... ...şehir okullarını onarmak için... ...2.5 milyar dolara ihtiyaçları... olduğuna karar verdi. TED لذا بضع سنوات سابقة، مقاطعة لوس أنجليس قررت أنها تحتاج إلى أنفاق 2.5 مليار دولار لإصلاح مدارس المدينة.
    Bir, mutfağa gidip, onarmak için Raymond'a rica edebilirdi Open Subtitles واحد , ربما تذهب للمطبخ وتطلب إصلاحه من الخادم
    Tüm bu saçmalıkları onarmak için uzun süre çalıştık. Open Subtitles نحن نعمل محاولين اصلاح بعض المشاكل التي حللناها مؤخرا
    Ardından yönlendirme sistemini onarmak için 42 saatiniz olacak. Open Subtitles ثم سيكون معكم 42 ساعة لاصلاح نظام التوجيه فيه
    En çok istediğim şeylerden birisi de, bir gün kendi vücudumuzun parçalarını oluşturmak ya da onarmak, tabii ki bunların hepsini mutfakta kendi başımıza yapmak. TED ما يهمني حقاً هو هل يمكن في يوم من الأيام إصلاح وإعادة بناء وزراعة أجسامنا الخاصة بأشياء نعملها في المطبخ.
    Bozduğum şeyi onarmak istedim. Open Subtitles كنت أرغب في إصلاح ما فعلته. صنعت هذه الملفات.
    Evet, bu ilişkiyi onarmak, Paul'un yaralı onurunu onarmasından daha farklı bir şey. Open Subtitles هذا يخص المحافظة على كرامته المجروحة أكثر من إصلاح هذه العلاقة
    Geleneksel sitcom'lar her gün aynı durumda güldürür... tıpkı kendi boru tesisatınızı onarmak ya da iki kişiye birden dans için randevu vermek gibi. Open Subtitles المسلسلات الهزلية التي تضحك منها من مواقف الحياة اليومية مثل محاولة إصلاح شيء بسباكتك أو دعوة موعدين إلى نفس الرَّقص
    Kalorifer borularını onarmak için iyi bir fırsat olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles وجدت فرصة مناسبة لإصلاح أنبوبة السخان هنا
    Hayır, hayır, hayır, konuşmamız gerekmiyor. Leo ara sıra bazı şeyleri onarmak için uğrar. Open Subtitles لا، لا، لا، إننا لا نتحتاج للتحدث ليو، يأتي من وقت لآخر لإصلاح الأمور
    Merdivenlerinizi onarmak beni mutlu ediyordu Debra, çünkü bu lazımdı. Open Subtitles مهلا، كنت سعيدا لإصلاح الدرج الخاص بك، وديبرا، لأنك بحاجة عليها القيام به.
    - Bu evi çevirme aygıtı! - Ve onu onarmak için talimatlar. Çok fazla zamanımız yok. Open Subtitles هذا تخطيط جهاز الإتصال بالوطن و التعليمات بكيفية إصلاحه
    Damarı onarmak için yavaşça içeri giriyor. Open Subtitles ويتحرك ببطىء شديد ليعمل اصلاح تام للوعاء الدموي
    Ameliyat edebilmek için direği sizden çıkarırsak hasarı onarmak için daha çok şansımız olur. Open Subtitles لونزعناالعمودبينمانجري الجراحةحوله, سيكون امامنا فرصة أكبر لاصلاح الضرر
    2 yıl önce ise aniden köprüyü onarmak istediler. Open Subtitles قبل عامين طلبوا فجأة عامل تصليح
    Kiliseyi onarmak birinci önceliğimiz olmalı. Bunu bir ergen ve ergen babası olarak söylüyorum. Open Subtitles ،يجب أن نولي أصلاح الكنيسة أولويتنا القصوى وأقول هذا كمراهق، وكوالد لمراهق
    Aylarca çalışmamız boşa gitti, hepsini onarmak yine aylar alacak. Open Subtitles فقد أشهر من العمل، وسوف يستغرق منا أشهر لاستعادة كل شيء.
    Koca gün yaptığımız tek şey, kale duvarlarını onarmak için taşları saymak. Open Subtitles كل ما نفعله طوال اليوم هو إحصاء الحجارة لأصلاح أبواب القلعة
    Panjuru onarmak için ... birilerini çağırmak zorundayız. Open Subtitles يجب أن نحصل على شخص ما ... بأيثمن لتصليح تلك الستارة
    Her şeyden önce tüm şapeli onarmak zorundayım. Open Subtitles أولاً أنا يَجِبُ أَنْ اعيد ترميم الكنيسة بالكاملَ.
    O yüzden bu zaman aberasyonlarının yayılmasını önlemek ve açtıkları hasarı onarmak amacıyla zamanda yolculuk etmeliyiz. Open Subtitles "ولهذا يتحتَّم سفرنا عبر الزمن لوقف انتشار ما يسمى بالانحرافات الزمنية" "ولمحو تأثيرها الضار على التاريخ"
    Bu yüzden zaman aberasyonlarını önlemek ve açtıkları hasarı onarmak amacıyla zamanda yolculuk yapmalıyız. Open Subtitles "ولهذا يتحتّم سفرنا عبر الزمن لوقف انتشار ما يُدعى بالانحرافات الزمنيّة"
    Bunu onarmak için çok çaba sarfediyordum Open Subtitles يأخذ مني الكثير من الجهد لرأب ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more