"ondan hoşlandığını" - Translation from Turkish to Arabic

• معجب بها
• معجب به
• معجبة به
• معجبٌ بها

Bana Ondan hoşlandığını söylemiştin. Her şey iyi gidiyordu.
أخبرتني أنك معجب بها وأن كل شيء يسير كما يرام

Ondan hoşlanmadıysa, hayır. Ondan hoşlandığını bile bilmiyorsun.
إلا لو لم يكن معجب بها أنتِ لا تعرفين حتى إن كان معجب بها

Donna'ya hediye almak... Eric'in Ondan hoşlandığını biliyorsun.
تشتري لدونا هديه وانت تعلم ان إيرك معجب بها

Yarın gece onla buluştuğunda geçen gün garsonun Ondan hoşlandığını söyle yeter.
تذكري أن تخبريه غداً أن النادل معجب به.

Ian bana Lana'nın Ondan hoşlandığını söyledi ama o beni istiyormuş.
لا أهتم ولكن إيان أخبرني بأن لانا معجبة به ولكنه يفضلني

Biliyordum, Ondan hoşlandığını biliyordum.
لقد عرفت لقد عرفت أنه معجبٌ بها

Ondan hoşlandığını biliyorum. Hep hoşlanmıştın.
أعرف أنك معجب بها لطالما كنت كذلك

Çünkü her defasında bir kıza Ondan hoşlandığını söylediğinde... sana ne mükemmel bir arkadaş olduğunu söylüyor, değil mi?
... لانه في كل مرة تخبر فتاة بانك معجب بها تقول انك صديق رائع .. أليس كذلك ؟

- Ondan hoşlandığını biliyorum, ahbap.
لا لا أعلم أنك معجب بها يا رجل

Ondan hoşlandığını anlayabiliyorum; fakat nedenini bilmiyorum!
بأمكاني معرفة أنه معجب بها , لكن ! لا أعلم لماذا

Ondan hoşlandığını da biliyorum.
كما اني ما زلت اعرف انك معجب بها.

- Ondan hoşlandığını niye söylemedin?
اذا ، لماذا لم تخبرها انك معجب بها ؟

Bana Ondan hoşlandığını söyleyebilirdin.
اتعلم كنت تستطيع ان تخبرني انك معجب بها

Ondan hoşlandığını düşünmeye başladım.
ظننت أنه معجب بها

İkimizin de Ondan hoşlandığını biliyorum sen de kızgınsın ve kıskandın, ama onu bu olaya karıştırma.
أعلم بأن كلانا معجب بها

Ondan hoşlandığını kabul et.
اعترف أنك معجب بها

Dostum, ondan hoşlanıyorsun. Biliyordum. Ondan hoşlandığını biliyordum.
أنت معجب بها عرفت ذلك

Tamam Ondan hoşlandığını biliyorum.
ألان انا اعرف انك معجب به

Ondan hoşlandığını söyledim.
اخبرته انك معجب به

Ondan hoşlandığını bilmeme rağmen onunla çıktığım için özür dilerim.
أسفة أني خرجت معه برغم أنك كنتِ معجبة به

Ian, Chloe'nin Ondan hoşlandığını ama ciddi olmadığını söyledi.
أخبرني إيان بأن كلوي معجبة به قليلاً ولكن الأمر ليس جدي

Ama Brittany'nin de Ondan hoşlandığını duydum ve ne düşüneceğimi bilmiyorum!
ولكن سمعتُ فيمَ بعد "بأن (بريتاني) معجبٌ بها أيضا ! لذلك لا أعرف ماذا أفعل