| ...ondan kurtulmaya çalışıyordun ya da ganimetinle o kadar gurur duyuyordun ki onu saklamak için güzel ve güvenli bir yer arıyordun? | Open Subtitles | كنت تحاول التخلص منها ام انك كنت فخورا جدا بممتلكاتك فكنت تريد ان تجد مكان امنا لكي تخبئها؟ |
| Hayır. Sürekli ondan kurtulmaya çalıştın, değil mi? | Open Subtitles | كنت تحاول التخلص منها طوال الوقت, أليس كذلك؟ |
| Neredeyse 10 yıldır ondan kurtulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول التخلص منها منذ عشر سنوات تقريبا |
| O kadar da güzel değil. ondan kurtulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ليس هذا القدر الكبير من الجمال نحن نريد التخلص منه |
| Geçtiğimiz cumaya kadar ondan kurtulmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت التخلص منه بالآونة الأخيرة بيوم الجمعة |
| ondan kurtulmaya karar vermişler. Hikaye bu. Cuma gecesi. | Open Subtitles | القصة إنهم حاولو التخلص منه ليلة الجمعة، في شيكاغو |
| Telafisi mümkün olmayan bir şey yaşamadan önce ondan kurtulmaya karar verdim. | Open Subtitles | لذلك قررت التخلص منها. قبل أن يحدث شيء لا يمكن لإصلاحه. |
| ondan kurtulmaya çalışıyorum ama çok güzel be! | Open Subtitles | لقد كنت أحاول التخلص منها لكنها جذابة جدا |
| - Sanırım ondan kurtulmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | يبدو وكأنك تحاولين التخلص منها |
| Bir aydır ondan kurtulmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تحاول التخلص منها لعدة أشهر |
| Yıllardır ondan kurtulmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ تحاولين التخلص منها من سنوات |
| Sadece ondan kurtulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت فقط أحاول التخلص منها |
| ondan kurtulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول التخلص منها |
| ondan kurtulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول التخلص منها. |
| Hayatım bu yanlış. ondan kurtulmaya çalıştığını göstermeliyiz. | Open Subtitles | نحن بحاجة لاظهار أنك كانوا يحاولون التخلص منه. |
| ondan kurtulmaya çalışıyordu. Ama size dürüst olayım. | Open Subtitles | كانت تحاول التخلص منه لكن سأكون صريحاً معكما |
| ondan kurtulmaya çalışmışlar, bazen daha da kızgınlaşmış. | Open Subtitles | لقد حاولوا التخلص منه وفي بعض الأوقات كانت تغضب أكثر |
| Görüyorsun ya Lemon, annem bir virüs gibi ve vücudum ondan kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أترين .. ليمون .. أمي مثل الفيروس وجسمي يريد التخلص منه |
| Jacob'ı kullanan kimse şu anda ondan kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أيا كان من استغل جايكوب لتوريطك فإنه يحاول التخلص منه. |
| Sen ondan kurtulmaya çalıştıkça... | Open Subtitles | . اعني , كلما حاولتي التخلص منه |