O filmde onları öldürmek için beyinlerini yok ediyorlardı, değil mi? | Open Subtitles | في الفيلم , قاموا بنسف الدماغ لقتلهم , صحيح؟ |
Romanlarımda insanlar ölür. onları öldürmek için yeni ve ilginç yollar bulmalıyım. | Open Subtitles | إن الناس يموتون في رواياتي علي أن أفكر بطرق جديدة لقتلهم |
Bu öncen planlanmış bir şey. Birisi onları öldürmek için hazineyle kandırmış. | Open Subtitles | إذا كانت مدبرة هذا، شخص جذبه لهم هناك لقتلهم. |
14. yüzyıldan onları öldürmek için gönderilen gerçek bir samurayım ben. | Open Subtitles | أنا فعلا من محاربي الساموراي من القرن الـ14 وأتيت لقتلهم |
onları öldürmek için yeterli yüksek seviyeye ulaştırarak potasyumu içine sızdıran bir şey. | Open Subtitles | شيء ما مشبع بالبوتاسيوم في مستويات عالية بما يكفي لقتلهم. |
Kurbanlarını takip ediyor ve bir çocuğu cezalandırdıklarını görünce onları öldürmek için uygun zamanı kolluyor. | Open Subtitles | هو يتعقب ضحاياه ، وبعد مشاهدتهم يعاقبون طفلا ينتظر حتى ما يعتبره هو اللحظة المناسبة لقتلهم |
onları öldürmek için, onları yakmak gerekir, onları parçalayın. | Open Subtitles | لقتلهم تحتاج الى حرقهم او تحتاج الى تقطيعهم الى قطع |
Neden onları öldürmek için geri dönüyorsun, bilmiyorum? | Open Subtitles | لا أعلم لماذا تريد ان ترجع لقتلهم |
onları öldürmek için zehirli gaz kullanamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع استخدام الغاز السام لقتلهم |
- Asıl soru, neden birisi onları öldürmek için tetikçi kiralasın? | Open Subtitles | لماذا يوظف أحدهم قاتل مأجور لقتلهم ؟ |
Şu filmde, onları öldürmek için beynini ortadan kaldırıyorlardı. | Open Subtitles | بالفيلم حطموا الدماغ لقتلهم ؟ |
onları öldürmek için bir kelle avcısı gönderildi. | Open Subtitles | أي صيّاد وفرة أرسل لقتلهم. |
onları öldürmek için gönderilen. | Open Subtitles | الواحد الذي أرسل لقتلهم. |
onları öldürmek için bir adam gönderilmiş. | Open Subtitles | أرسل رجل لقتلهم. |
Ve aramızdalar. Ama onları öldürmek için bir planımız var. | Open Subtitles | لكننا لدينا خطة لقتلهم. |
Kadının bağışıklık sistemi onları öldürmek için devreye giriyor. | Open Subtitles | ينتفض جهازها المناعي لقتلهم. |
Tüm hayatımı onları öldürmek için harcadım. | Open Subtitles | قضيت حياتى كلها محاولة لقتلهم |
Ben o gün bu yüzden evlerine gittim, Jade'in ailesini Saito'nun onları öldürmek için geldiğini söylemek ve uyarmak için. | Open Subtitles | ... لهذا ذهبت لمنزلهم هذا اليوم لأحذر عائلة " جاد " ان سايتو " قادم لقتلهم " |
Artık onları öldürmek için başka bir yol daha biliyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف طريقة أخرى لقتلهم |
Cadmus onları öldürmek için donattığı hücrelere hapsetti. | Open Subtitles | كادموس) تحتجزهم في خلايا) تلاعبت بها لقتلهم |