Bu onları yakalamak için tek umudumuz planlarının sıradaki aşamasını oynamak. | Open Subtitles | إنه آملنا الوحيد للإمساك بهم أن نبلغ المرحلة التالية من خططهم |
Ve bu koşullarda onları yakalamak için çok geç kalmadık. | Open Subtitles | و نظرًا للظروف الراهنة الوقت ليس متأخر للإمساك بهم. |
Merkez, onları yakalamak için her türlü tedbiri almamızı talep ediyor. | Open Subtitles | {\pos(195,220)}المركز يطالب باستخدام أي وسائل للإمساك بهم |
Jigalong'a tavşan geçirmez çitler yolu ile geri dönüyorlar onları yakalamak için yapılanlar başarısız kalmıştır. | Open Subtitles | "سـيعودتا إلى "جيجــالونج عن طريق السياج ضدّ الأرنب حيث أن جهودنا للقبض عليهم لم تسفـر عن شيء حتـى الآن |
Tony, sen orada sadece onları yakalamak için olurdun. | Open Subtitles | (إذا كُنت فقط موجود للإمساك بهم يا (طوني |