"onlar kadar" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثلهم
        
    • بقدرهم
        
    • معه جيداً
        
    • مثل شرّهم
        
    • مثلهن
        
    • كما هم
        
    Bu sabah harika müzisyenler dinledim ve asla onlar kadar iyi olamayacağıma eminim. TED فأنا سمعت مجموعة من الموسيقيين الرائعين اليوم، وأنا أثق تمامًا أني لا يمكن أن أكون جيدًا مثلهم.
    Birçoğundan ilham aldım ve umarım bir gün onlar kadar güçlü olabilirim. TED لقد ألهمني الكثيرون، وأتمنى أن أكون قويةً مثلهم يوماً ما.
    Çünkü sen de en az onlar kadar kötüsün. Bana doğruyu söyle. Open Subtitles لانك وحش مثلهم تماما اخبرنى بالحقيقه يا تيرى ؟
    O kadınlar beni yargılıyor ve en az onlar kadar orada bulunma hakkım var. Open Subtitles هذه النساء ينظرون إلي بشكل خاطئ ولدي الحق بأن أنتسب بقدرهم تماماً
    Umalım da onlar kadar iyi uymayayım. Open Subtitles أجل، لنأمل ألاّ أتأقلم معه جيداً
    Eğer insanlarla taraf olmazsan sen de en az onlar kadar kötü olursun. Open Subtitles ما لم تصطفّي مع البشر... فإنّكِ في مثل شرّهم.
    Diğer kızlar daha büyüktü ama onlar kadar iyi görünüyordum. Open Subtitles اعني الفتيات الاخريات كانن اكبر مني ولكنني كُنت ابدو جميلة مثلهن
    Ama, eğer görevimizi ifşa etmek için, onlar kadar inançlı olursak ölümleri boşa gitmemiş olacak, değil mi, Usta? Open Subtitles لكن اذا حاولنا بصعوبة الان كما هم نحاول فى متابعة مهمتنا وفياتهم لن تكون بلا جدوى هذا صحيح .. سيدى
    Aşırı misafirperverlikten senin de onlar kadar aptal olman gerektiği konusunda ısrar eden aptal insanların kibirinden. Open Subtitles تباهي الناس الأغبياء الذين يصرون على أن تكون أحمق مثلهم
    Donanma erkekleri arasındaki arkadaşlık. onlar kadar iyi olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles تكونين بين رجال البحرية , هل انت جيدة مثلهم ؟
    O para çalıntı olduğu için tatlım, bizim de onlar kadar o paraya hakkımız var. Open Subtitles بما أن كل المال مسروق, يا عزيزى نحن لنا الحق فيه مثلهم تماما
    - Ben de onlar kadar kötüyüm. - Oh, Adrian, yo, yo, yo. Open Subtitles ـ أَنا سيئ مثلهم ـ أوه، أدريان، لا لا لا
    Hayır! Ve siz ikiniz! Sizler de onlar kadar kötüsünüz. "Böyle şeyler olur." Open Subtitles وأنتما أيضاًَ، أنتما سيئان مثلهم هذه الأمور تحدث
    Kendi davalarımızı araştırma konusunda biz de en az onlar kadar kabiliyetliyiz. Open Subtitles إنّنا مؤهّلون مثلهم تماماً لفحص قضايانا الخاصّة
    Avukatları da onlar kadar hırslı. Open Subtitles أبي كان سيحضر هناك أيضاً , فمحاميهم متنافسين مثلهم تماماً
    Ama ben de en az onlar kadar suçluyum. Bunu göremiyor musun? Open Subtitles ولكن أنا ملام مثلهم تماماً ألا تفهمي هذا ؟
    Ne kadar denersen dene, onlar kadar komik ve havalı olamazsın. Open Subtitles مهما كان ما فعلتيه، لا يمكنكِ أبدا أن تكوني رائعة أو مُضحكة مثلهم.
    Yapabilirdin, ama o zaman onlar kadar kötü olurdun. Open Subtitles نعم يمكنك , لكن حينها ستصبح سيئاً مثلهم تماماً
    Bizleri de onlar kadar alçaltıyor. Open Subtitles هذا يذلنا بقدرهم
    onlar kadar öfkelisin. Open Subtitles أنت عنيف بقدرهم
    Evet, umarım, ben onlar kadar uyum sağlamam. Open Subtitles أجل، لنأمل ألاّ أتأقلم معه جيداً
    Eğer insanlarla taraf olmazsan sen de en az onlar kadar kötü olursun. Open Subtitles مالمتصطفّيمعالبشر... فإنّكِ في مثل شرّهم
    Ama bu onlar kadar havalı ve seksi olamayacağımız anlamına gelmez ki. Open Subtitles لكن ذلك لايعني ان لانكون سعيدات مثلهن
    Bu da onu onlar kadar kötü yapıyor. Open Subtitles وهذا ما يجعله مجرد سيئا كما هم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more