| Bu yüzden evrimin numarası, bu manzaraları güzel yaparak, onların sizi kendisine çekmesini sağlamak ve sizin sadece onlara bakıp keyif almanızdır. | TED | إذاً براعة نظرية التطور هي في جعل هذه المناظر جميلة بحيت تتمتع بمغناطيسية تمنحك السعادة بمجرد النظر إليها. |
| Sen onlara bakıp dokunup birşeyler hissedemez misin? | Open Subtitles | ألا يمكنك النظر إليها ، لمسها ، والشعور بأي شيء؟ |
| Her gün onlara bakıp hiçbir gelecekleri olmadığını görmeye dayanamıyorum artık. | Open Subtitles | لا يمكنني النظر إليها يوميًّا ورؤية فرصتهما معدومة، لا يمكنني. |
| Her gün onlara bakıp hiçbir gelecekleri olmadığını görmeye dayanamıyorum artık. | Open Subtitles | لا يمكنني النظر إليها يوميًّا ورؤية فرصتهما معدومة، لا يمكنني. |