Kocası çöküntünün altında kalmış. Onu çıkarmak için yardım istiyor. | Open Subtitles | زوجها عالق بداخل الكهف هناك إنها تطلب المساعدة لإخراجه |
Neyse ki Onu çıkarmak için hidrolik kesiciyi kullanmak zorunda kalmadılar. | Open Subtitles | لم يتوجب عليهم أن يستخدموا "المقص الهيدروليكي" لإخراجه هذه المرة الحمدلله |
Adam aşağı inince Onu çıkarmak için bir yol açacağız hazır olun. | Open Subtitles | تجهزوا حين يأتي بذلك الرجل الى اسفل وافسحوا معبراً لإخراجه |
Bütün dikkatimizi Egan'ı tutuklamaya vermişken siz de Jamie ve avukatla Onu çıkarmak için çalışıyordunuz. | Open Subtitles | فقد وضعنا كامل تركيزنا للقبض على إيجان بينما كُنتٍ تعملين أنتٍ وجيمس مع بروكتور لإخراجه |
Onu çıkarmak için mengene kullanırsak etleri parçalanır ve anında kanamadan ölür. | Open Subtitles | لو استخدمنا القاطعة لإخراجه سنقطعه إرباً وسينزف حتى الموت في ثوانٍ |
Birisi evine zorla girerse... mantığa göre Onu çıkarmak için ne gerekirse yaparsın... | Open Subtitles | لو اقتحم أحد بيتك، المنطق يقول أن تفعل كل ما يلزم لإخراجه |
Ben de ölmesini istemiyorum. Onu çıkarmak için savaşmak istiyorum. | Open Subtitles | ولا أنا أيضاً أريد أن أقاتل لإخراجه |
Onu çıkarmak için mi gittin? | Open Subtitles | هل ذهبت إلى هناك لإخراجه ؟ |