"onu öldürmek zorunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليك قتله
        
    • علينا قتلها
        
    • مضطراً لقتله
        
    • عليك قتلها
        
    • علينا قتله
        
    • اضطررت لقتله
        
    Bu tuvalleri ele geçirmek içim Onu öldürmek zorunda kaldın. Open Subtitles كان عليك قتله للحصول على الألوان المائية
    Şimdiyse elimizde bir bok yok. Onu öldürmek zorunda değildin. Open Subtitles ـ الآن ليس لدينا أيّ شيء ـ أتعلم، ما كان عليك قتله
    Kız itiraf etmek üzereydi. Onu öldürmek zorunda kaldık. Open Subtitles كانت الفتاة على وشك أن تعترف لذا كان علينا قتلها
    Ama devamsızlık yapmaya başladı. Biz de Onu öldürmek zorunda kaldık. Open Subtitles لكنّها لم تعد تأتي إلى العمل لذا علينا قتلها
    Onun hiçbir alakası... yoktu bunlarla. Onu öldürmek zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن له ذنب لم تكن مضطراً لقتله
    Onu öldürmek zorunda kaldım da ne demek? Open Subtitles ما الذي تعنيه بأنه توجب عليك قتلها
    - Peki öyleyse bir insan kurtadam olduğumuzu öğrendiğinde Onu öldürmek zorunda kalırız. Open Subtitles عندما يكتشف بشري بأننا مستذئبين سيتوجب علينا قتله
    Belki de gerçek baban bunu öğrendi ve Onu öldürmek zorunda kaldın. Open Subtitles لعلّ أبوك الحقيقيّ تبيّنه، فإذا بك اضطررت لقتله.
    Gerçek bir tehlikeye dönüşürse Onu öldürmek zorunda kalacağız. Open Subtitles ...أنتى تدركين أنه لو ...أصبح خطرا حقيقيا ربما سيجب عليك قتله
    Sadece kapıyı kilitleyebiliriz. Onu öldürmek zorunda değilsin. Open Subtitles يمكننا غلق الباب فحسب ليس عليك قتله
    Onu öldürmek zorunda değildin. Open Subtitles لم يكن عليك قتله.
    - Onu öldürmek zorunda değildin. Open Subtitles -لم يتوجب عليك قتله.
    - Onu öldürmek zorunda değilsin. - Zorundayım. Hemen şimdi. Open Subtitles ليس عليك قتله - سأقتله -
    Onu öldürmek zorunda kalırız. Open Subtitles سيكون علينا قتلها.
    Ve meşru müdafaa gereği Onu öldürmek zorunda kalacağım. Open Subtitles وسوف أكون مضطراً لقتله... دفاعاً عن النفس.
    Tamam ama başka bir yolu olmalı. Onu öldürmek zorunda degilsin. Onu öldürmeyeceğim ki. Open Subtitles حسنا, لنبحث عن طريق آخر للتصرف معه, لستَ مضطراً لقتله - ... أنا لن أقتله -
    Onu öldürmek zorunda değildin, seni hatırlamazdı ki! Open Subtitles لم يكن عليك قتلها لم تتذكرك حتى
    - O zaman Onu öldürmek zorunda kalmazdın. Open Subtitles لذا لن يكون عليك قتلها المعذرة؟
    Onu DMU'dan uzakta tutmayı başarabilirsek ya da daha önemlisi, onun beslenmesini engellersek, ...o zaman Onu öldürmek zorunda kalmayız böylece kendi kendine ölebilir. Open Subtitles DSN إذا استطعنا إبقاءه بعيداً عن أو أكثر أهمية ، ايقافه عن التغذي لربما لن يتوجب علينا قتله
    Tüfeğini kapıp gelecek ve Onu öldürmek zorunda kalacağız. Open Subtitles وألا سينزل ويستوجب علينا قتله
    Onu öldürmek zorunda mıydın? Open Subtitles وأنت اضطررت لقتله!
    Onu öldürmek zorunda kaldım Lyla. Open Subtitles اضطررت لقتله يا (ليلى).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more