"onu aradığımızı" - Translation from Turkish to Arabic

• نبحث عنه
• نبحث عنها

Bizim onu aradığımızı bilmeden önce nereden alışveriş yaptığını gösterir.
هذا يُبين لنا مكان تبضّعه قبل معرفته أنّـنا نبحث عنه.

Doğru, duyuralım. onu aradığımızı bilsinler.
صحيح ، إضفاء عليه الصفة الإنسانية فلندعهم يعلموا أننا نبحث عنه

onu aradığımızı bilmeden önce alışveriş yaptığı yerleri gösterir.
هذا يُبين لنا مكان تبضّعه قبل معرفته أنّـنا نبحث عنه.

Bunu tekrar yaptığımda, nerede olduğumuzu ve onu aradığımızı bileceklerdir.
حين أفعل هذا، سيعرفون موضعنا وسيعرفون أننا نبحث عنه

Birileri benim bebeğimi tanıyor sadece bizim onu aradığımızı bilmiyorlar.
أحدهم يعرف إبنتي، يعرفونها ولكنهم يجهلون أننا نبحث عنها

Zobelle onu aradığımızı biliyor.
مازال خارج الخريطة يعرف " زوبيل " بأننا نبحث عنه

Küçük Mac D'ye onu aradığımızı söyle. Gidelim. Gazla, gazla.
من الأفضل ان تقول لـ"ليل ماك دي" انا نبحث عنه. اعتذر على ذلك.

- onu aradığımızı duyunca kaçmış olmalı.
لابد انه هرب عندما سمع اننا نبحث عنه

onu aradığımızı biliyor olmalı.
أعني، لابد و أنه يعلم أننا نبحث عنه

onu aradığımızı duymuş ve tez elden buradan ayrılmıştır.
ميرلين)، ليس غبياً، لابد أنه) علم اننا نبحث عنه وقام بالرحيل

Artık onu aradığımızı biliyor.
الآن، يعلم أننا نبحث عنه

Kaçtığımızı ve onu aradığımızı bildiğini zannetmemizde bir sorun yok.
إن بوسعنا أن نفترض، أنه يعلم{\pos(192,230)} أننا قد هربنا وأننا نبحث عنه

Biri onu aradığımızı hatırlamış.
.... ربما شخص ما ذكر أننا كنا نبحث عنه

onu aradığımızı bilmiyor ki.
فهو لا يعلم أننا نبحث عنه

onu aradığımızı biliyordun.
أنت تعلم أننا نبحث عنه

Eğer Jack Fuller onu aradığımızı biliyorsa... bunun nedeni,birisinin ona söylemiş olmasıdır.
إذا عرف (جاك فولر) أننا نحن نبحث عنه. ذلك بسبب أن شخص قال له ذلك

onu aradığımızı sanıyordum.
اعتقدت كنا نبحث عنه.

onu aradığımızı biliyor olmalı.
لا بد أنها علمت أننا نبحث عنها

Biri onu aradığımızı söylemiş olmalı.
أحد ما قد حذرها أننا نبحث عنها