Rutledge senin ziyaretinden sonra onu aramış olmalı. | Open Subtitles | رتليدج غالبا اتصل به بعد ان قمت بزيارة للسجن |
Werner onu aramış ve kim bilir neler söyledi. | Open Subtitles | وبعد ذلك فيرنر اتصل به والله يعلم ما اخبره |
Sanırım dün gece hastane onu aramış. | Open Subtitles | اعتقد أن المشفى اتصل به ليلة البارحة. |
Zenci blöf yapıyor. Kız onu aramış olamaz. | Open Subtitles | الزنجي يخدعنا يستحيل أن تكون قد اتصلت به |
onu aramış ve bazı sorunları olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | لذا اتصلت به لأنه في القوات الخاصّة |
Dedektif Kim, beni bulduğunu söylemek için en son onu aramış. | Open Subtitles | المحقق كيم اتصل به واخبره انه عثر علي |
Anton o gece okulunun oradaki bir ankesörlü telefondan onu aramış. | Open Subtitles | لقد اتصل به (أنتون) في تلك الليلة من هاتف عُمومي خارج الكليّة. |
- Ama biri onu aramış? - Evet, evini. | Open Subtitles | لكن شخصي ما اتصل به - في شقته . |
- Vince onu aramış. | Open Subtitles | -فينس) اتصل به) |
Balayında da Adam onu aramış. | Open Subtitles | وفي شهر العسل, (آدم) اتصل به |
Hamile olduğunu öğrenince, onu aramış. | Open Subtitles | عندما عرفت أنها كانت حامل ، اتصلت به |
Telefonunu parçalamadan önce en son onu aramış. | Open Subtitles | إنه آخر شخص اتصلت به قبل تدمير هاتفها |
Ve işe bakın ki, Katie yazı yayınlandıktan sonra onu aramış. Ve "Çok utandım. Eskiden astronomi klübü üyesiydim, doğrusunu bilmem gerekirdi." | TED | و للامانة، كاتي اتصلت به بعد نشر هذه الافتتاحية. و قالت "انا محرجة جدا. كنت عضوة في نادي الفلك، وكان يجب أن اعرف هذا بشكل أفضل ". |
onu aramış çünkü, yardıma ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | اتصلت به لأنها تحتاج مساعدته |
Görünüşe göre annem onu aramış. | Open Subtitles | اتصلت به أمي كما يبدو. |
onu aramış olmalı. | Open Subtitles | لا بد بأنها اتصلت به |