Neden Onu aramak için oraya çıktın? | Open Subtitles | ما الذى دفعك للصعود إلى هناك للبحث عنه ؟ |
Telefonunu kaybettiğini anladığında, Onu aramak için geri dönecek. | Open Subtitles | عندما تدرك بأنها اضاعت هاتفها ستاتي للبحث عنه |
Haydi gidelim. Onu aramak için çok geç. | Open Subtitles | لنذهب , هيا تأخر الوقت للاتصال به |
Onu aramak için bize zaman verdi. | Open Subtitles | لقد منحنا الوقت للاتصال به |
Bütün yol boyunca Onu aramak için telefona uzanmaya devam ettim | Open Subtitles | طوال طريقي إلى هنا كنت أحاول أن أجد هاتفاً لأتصل بها |
Ben hâlâ Onu aramak için ahizeyi kaldırıyorum bazen. | Open Subtitles | لازلت أحياناً ألتقط الهاتف لأتصل بها |
Dün, Onu aramak için bir not yazmıştın. | Open Subtitles | البارحة , كنت تترك ملاحظة للإتصال به |
Babam Onu aramak için aşağı indi. | Open Subtitles | ذهب أبي باحثاً عنها للأسف.. |
Birimiz 24 saat boyunca kayıp olunca diğerleri Onu aramak için uğraşmalı! | Open Subtitles | لذا حين يغيب احدنا 24 ساعة فليذهب الاخخرون اللعينون للبحث عنه |
Gizlice kurulan çok uluslu bir birlik... MONARCH ÇOK GİZLİ ...Onu aramak için. | Open Subtitles | إنها ائتلاف متعدد الجنسيات أُسّس في السر للبحث عنه |
Polisin Onu aramak için neredeyse kapıyı kıracağını görmedin. | Open Subtitles | لم تري الشرطة وهي تكاد تخلع الباب للبحث عنه. |
Onu aramak için başka bir yol düşünmeliyiz. | Open Subtitles | حسنًا،سنفكر بطريقة أخرى للبحث عنه فقط |
Onu aramak için fabrikaya gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذنى الى الطاحونة للبحث عنه |
Onu aramak için sabah erken gelmiştim. | Open Subtitles | .جئتُ مبكراً هذا الصباح لأتصل بها |
Çocuklar, bu Holly. Onu aramak için sizin kıymetli üç gününüzü beklemedim. | Open Subtitles | يارفاق ، هذه (هولي) ، ولم انتظر الثلاثة أيام الثمينة تلك لأتصل بها |
Şu anda Onu aramak için çok geç. | Open Subtitles | الوقت متأخر الأن للإتصال به. |
Aleister buradaydı, Onu aramak için gelmiş. | Open Subtitles | اليستر كان هنا باحثاً عنها |