Kızı bir buzdolabına kapatırsınız onu bir vadiye atarsınız ve sen ve balın bodrumunuza dönüp "bağla beni" oynamaya devam edersiniz. | Open Subtitles | أنت حبستها بإحكام داخل الثلاجة و رميت بها في وادٍ صغير منحدر و عدت أنت و حبيبك للعبة " قيدني بشدة" في القبو |
onu bir ikinci el dükkanından almıştı. | Open Subtitles | على الأرجح انه حصل عليه من متجر للأشياء المستعملة |
onu bir kere korkuttuk, bakalım bir daha yapabilecek miyiz? | Open Subtitles | لقد أخفناة من قبل ربما يمكننا أخافتة مرة آخرى |
Ama bizimle beraber yanlış zamanda olması onu bir katil yapıyor. | Open Subtitles | لأنه هنا معنا، في المكان الخاطئ، هذا يجعل منه قاتلاً. |
Onu kontrol edemediler ve onu bir rokete bindirerek uzaya fırlattılar. | Open Subtitles | لم يتمكّنوا من التّحكم به، لذا وضعوه في صاروخ ونقلوه للفضاء. |
Bu da onu bir "adam" yapar. | Open Subtitles | سمعت أنّ الذي هاجمكما رجل، وهذا ما يحتّم الإشارة إليه بـ "هو". |
Ve siz onu bir yıldız yapmak için çalışıyoruz. | Open Subtitles | وأنتم أيها الشباب تحاولون أن تجعلوا منه نجمآ. |
Pekala onu bir deli hücresine tıkar ve on sene duvarlara bakmasını sağlarız. | Open Subtitles | نضعه في عنبر مجانين و نجعله يحدق بالجدران المطاطية لعقد من الزمان |
Adam boyunlarımızı kırmadan onu bir şekilde yatıştırmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نكن أكثر ابداعاً. أخضاعه بطريقة ما دون التسبب بقتل أنفسنا |
Sanki bir spor araban var da, onu bir otobüse çevirecekmiş gibi mi? | Open Subtitles | كما لو أنك تملك سيارة رياضية و ستقوم هي بتحويلها إلى مركبة ؟ |
onu bir yere kapatıp uyuşturucuyla kafa buldurmuştur. | Open Subtitles | ربما تكون بجانبه من الاول مخدرة وغائبة عن الوعي |
onu bir anti-uydu gönderimi ile halledeceğiz. | Open Subtitles | سنتولى أمر ذلك بأطلاق مضاد للاقمار الصناعية |
Psikiyatrist değilim ama ona Çin'de her ne yaptılarsa onu bir tür olay sonrası travmatik tepki durumuna sokmuş. | Open Subtitles | لست طبيباً نفسياً .. "لكن مهما كان ما فعلوه بها في "الصين فقد تركها بنوع من رد الفعل الناتج من صدمة |
James en son Becky'yi göz önüne aldığında, onu bir tımarhaneye kapatmıştı. | Open Subtitles | (آخر مرة فكر فيها (جايمس) بـ(بيكي ألقى بها في مصحة للأمراض العقلية |
Beni dinle, sadece onu bir yere indir. | Open Subtitles | استمعي لي ارسي بها في أي مكان كان |
Gözetim kasetlerinden kimliği teşhis eder etmez, onu bir veri tabanına göndereceğiz ve kim olduğunu bulacağız. | Open Subtitles | بمجرد أن تتمكني من التعرف عليه من أشرطة المراقبة، سنتمكن من ارسالها إلى قاعدة البيانات وسنعرف من يكون |
Boruyu ben yapmadım. onu bir inşaat sahasından aldım. | Open Subtitles | أنا لم أصنع الأنبوب حصلت عليه من موقع بناء ما |
onu bir sıralamadan seçebilirmisin? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تتعرفي عليه من بين صف من الأشخاص؟ |
onu bir kere korkuttuk, bakalım bir daha yapabilecek miyiz? | Open Subtitles | لقد أخفناة من قبل ربما يمكننا أخافتة مرة آخرى |
Bak, sınıfımda motor sürmesi aptalca ve dikkatsizdi, ama bu onu bir katil yapmaz. | Open Subtitles | انظرى ، قيادة دراجة نارية لداخل حجرة فصل دراسى كان أمراً غبياً ومُدمراً ، ولكن هذا لا يجعل منه قاتلاً |
Ah, ah, tamam, Oprah, peki... eee... hangi dünyada bunlar onu bir süper kahraman yapmaz? | Open Subtitles | حسناً يا (أوبرا) , أخبرني بأيّ عالم لا يجعل منه هذا الأمر بطلاً خارقاً ؟ |
ve onu fazla oyalanmadan uzay gemisine geri götürmeye karar verirler. onu bir bisiklet sepetine atıp pedallara asılırlar. | TED | قرروا أن يعيدوه إلى سفينته الفضائية سريعا قدر الإمكان، و وضعوه في سلة دراجة هوائية، وانطلقوا بعيدا. |
Bu da onu bir "adam" yapar. | Open Subtitles | سمعت أنّ الذي هاجمكما رجل، وهذا ما يحتّم الإشارة إليه بـ "هو". |
onu bir pislik çukuruna koymalıydık. -Koyduk zaten. | Open Subtitles | يجب أن نضعه في مكان سيء لقد قمنا بوضعه بمكان سيء |
Adam boyunlarımızı kırmadan onu bir şekilde yatıştırmamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نكن أكثر ابداعاً. أخضاعه بطريقة ما دون التسبب بقتل أنفسنا |
Şimdi bir bakalım. Onların yaptıkları da buna benzer bir şey. Bir hareketi bir açıdan yakalıyorlar ve onu bir yapıya dönüştürüyorlar. | TED | إذا الذي يفعلونه، لنرى، شيء يشبه هذا، إذا الذي يقومون بصنعه هو التقاط جوانب من الحركات ويقومون بتحويلها إلى عبارة. |
onu bir yere kapatıp uyuşturucuyla kafa buldurmuştur. | Open Subtitles | ربما تكون بجانبه من الاول مخدرة وغائبة عن الوعي |
onu bir anti-uydu gönderimi ile halledeceğiz. | Open Subtitles | سنتولى أمر ذلك بأطلاق مضاد للاقمار الصناعية |