"onu bulduğumda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما وجدته
        
    • عندما أجده
        
    • عندما وجدتها
        
    • عندما أجدها
        
    • لقد وجدتها
        
    • عندما نجد له
        
    • عندما وَجدتُه
        
    Elbiseleri aynıydı. Ve Onu bulduğumda atımın sırtındaydı. Open Subtitles لأن ملابسه كانت نفس الملابس و عندما وجدته
    Onu bulduğumda battaniyeye sıkı sıkı sarılmıştı. Open Subtitles كان في بطانية عندما وجدته ملفوف بشكل محكم
    Onu bulduğumda o kadar derin bir çukura gömeceğim ki bir daha asla gün ışığı göremeyecek. Open Subtitles عندما أجده, سوف أقوم بدفنه في حفرة عميقة جداً,سوف لن يرى ضوء النهار أبداً
    Ama Onu bulduğumda hâlâ o kamp çantasını tutuyordu içinde topladığınız erzaklar olan çantayı kendi başına taşıyamayacağı kadar ağır olan çantayı. Open Subtitles ولكن عندما وجدتها كانت تمسك الحقيبة الصوفية ممتلئه بالمؤون التي أنتم جمعتوها
    Knutsen'lar Onu bulduğumda bu resmi, göstermemi istediler. Burası, Moorhead. Open Subtitles الـ (كانوتسونس) أخبروني بأن أريها هذه الصورة عندما أجدها
    Onu bulduğumda tek başınaydı. Saldırıya uğramıştı. Open Subtitles لقد وجدتها لوحدها مرت بوقت سيء
    Onu bulduğumda,ölecek. Open Subtitles عندما نجد له , وقال انه ميت.
    Onu bulduğumda, cebinden bu düşmüştü. Ben bu nişanı tanıyamadım, ya sen? Open Subtitles لقد سقط هذا من جيبه عندما وجدته لم أتعرف على الإشارة ، هل تعرفها؟
    Bugün ormanda Onu bulduğumda uzun bir adamla konuştuğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال انه كان يتحدث لرجل طويل لقد قال أنه يتحدث لرجل طويل عندما وجدته اليوم في الغابة
    Rapor verin, çavuş. Kurşun yarası efendim. Onu bulduğumda ölmüştü. Open Subtitles . التقرير ايها السرجنت - . طلق نارى، كان ميتآ عندما وجدته -
    Çünkü Onu bulduğumda oradaydım. Open Subtitles لأننى كنت موجوداً هناك عندما وجدته
    Onu bulduğumda baygındı, yediği bir şeyden olduğunu söyledi ama E. Coil, salmonella testleri falan negatifti. Open Subtitles لقد كان فاقد الوعي عندما وجدته لقد قال إنه بسبب شيء ما أكله لكن نتائج الاختبارات للبكتيريا المسببة لتسمم الطعام جميعها سلبية
    Umarım Onu bulduğumda beni affeder. Open Subtitles انا آمل فقط ان يسامحني عندما أجده
    Onu bulduğumda seni ararım. Güle güle. Open Subtitles . سوف أتصل بك عندما أجده ، مع السلامة
    Onu bulduğumda onlar hakkında elimde daha çok şey olacak. Open Subtitles عندما أجده سيكون لدي أدلة أكثر ضدهم
    Onu bulduğumda üstünde kullan-at bir telefon taşıyordu ama şu an mesajlar sınırlı. Open Subtitles كان معها هاتفها المحمول عندما وجدتها ولكن الرسائل النصية موقوفة الآن.
    Kabul etmeden geçemeyeceğim Onu bulduğumda hâlâ bizimle olduğun için memnun kaldım. Open Subtitles علي الاعتراف، عندما وجدتها كت مسرورة انك مازلت معنا
    Onu bulduğumda, deşilmişti. Open Subtitles عندما وجدتها كانت أحشائها منزوعة
    Onu bulduğumda sana haber veririm. Open Subtitles سأعّلمك عندما أجدها
    - Onu bulduğumda... Open Subtitles عندما أجدها سوف
    Onu bulduğumda bu haldeydi. Öldürülmüştü. Open Subtitles لقد وجدتها قتيله هكذا
    Onu bulduğumda bu haldeydi. Öldürülmüştü. Open Subtitles لقد وجدتها قتيله هكذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more