Onu bulursan, içinde durduğu çemberin dışına çıkart ve orada işini bitir. | Open Subtitles | لو وجدته,يجب أن تخرجه من الدائره التي هو في داخلها وتقتله هناك |
Onu bulursan Oscar da seni öldürmezse şayet işi bitirmesi için bir başkasını yollarım. | Open Subtitles | لو وجدته ولم يقتلك سأصل لشخص آخر وأنهي المهمة |
Kahretsin. Tamam ben mutfağa gidiyorum. Onu bulursan ara beni. | Open Subtitles | اللعنة ، سأذهب للمطبخ إتصلي بي لو وجدتيه |
Onu bulursan, gözünün içine bakma. | Open Subtitles | لو وجدتيه, لا تنظري في عيناه |
Ve bir gün Onu bulursan, zamanı gelince yeniden birlikte olabilesiniz diye onu oraya bırakanın ben olduğumu anlarsın. | Open Subtitles | و، إذا وجدته في يوم من الأيام سوف تعرف أنني تركته هناك بحيث يمكنكما أن تكونا معاً مرة أخرى |
Onu bulursan tezgâhı kullan o kahve masası ikinizi birden çekmez. | Open Subtitles | حسناً، إن وجدته استخدموا منضدة المطبخ.. لأن طاولة القهوة تلك لن تحتمل وزنيكما. |
Sana babanı bulmana yardım edemediğim için üzgünüm. Onu bulursan, bunu hâlâ başarabileceğimi söyle. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أتمكن من مساعدتك بالعثور على والدك, إذا وجدته أخبره أن مازال بإمكاني فعل هذا |
Pete, bekle. Ya Onu bulursan ve sana Myka'nın gençliğini kime sattığını söylemezse? | Open Subtitles | مهلًا يا (بيت)، ماذا إن وجدته ولم يخبرك بمن باع إليه شباب (مايكا)؟ |
Onu bulursan ve öldürürsen özgürsün. | Open Subtitles | إن وجدته و قتلته ستصبح حرا |