Ama bütün gün dışarıda olacak. Bugün onu göremezsiniz. | Open Subtitles | ولكنه لن يأتي هنا اليوم لا يمكنك رؤيته اليوم |
Beyfendi, bu ülkede avukatlık yapma belgeniz olmadıkça onu göremezsiniz. | Open Subtitles | سيدي، إلا إذا كنت ممارساً للمحاماة معتمد في هذا البلد لا يمكنك رؤيته |
Üzgünüm ama şu anda onu göremezsiniz. | Open Subtitles | أنا آسف، لكن لا يمكنك رؤيته الآن |
Birinden yarım metre uzakta olsanız, onu göremezsiniz bile. | Open Subtitles | يمكن أن تكون على بعد قدمين من الشخص الذي أمامك و بالكاد تستطيع رؤيته. |
Hayır, onu göremezsiniz. | Open Subtitles | .... لا - لن تستطيع رؤيته - |
Ama onu göremezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك رؤيته. |
Eğer burada Walmart'ın önünde durur ve buradaki Target mağazasına bakmaya çalışırsanız Dünya'nın eğriliği nedeniyle onu göremezsiniz. (Kahkahalar) Bu, doğanın size alan oluşturmada kötü bir iş çıkardığınızı söyleme şekli. | TED | إذا كنت تقف في ساحة وول مارت ها هنا وتحاول إلقاء نظرة المخزن من هنا ، لا يمكنك رؤيته بسبب انحناء الأرض. (ضحك) تلك هي الطريقة الطبيعية لأقول لك أنك تقوم بعمل ضعيف في تعريف المساحة. |