Söylememe gerek yok sanırım, Onu görmezden gel ayrıca gidene kadar söyleyeceklerinden ötürü senden özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً, لا يجب ان اخبرك فقط تجاهله واعتذر على اي شئ يقوله من الان الى ان نخرج من هنا |
Sadece bir yasaya katılmaman Onu görmezden geleceğin anlamına gelmez. | Open Subtitles | مجرّد كون المرء لا يقبل قانوناً، لا يُعني أنّه يحقّ له تجاهله. |
Şimdi on bir oldu, ama bir kere bir şey fark edince Onu görmezden gelemiyorum. | Open Subtitles | صاروا 11 الآن. لكن حالما ألاحظ أمرًا، أعجز عن تجاهله بعدها. ويتحتمّ أن أتبيَّن كل خفاياه. |
Seks sadece arkadaki bir şey ve çok garip açıkçası çünkü Onu görmezden geliyoruz. | Open Subtitles | الجنس لديه شيء وراءه وانه غريب لاننا نتجاهله |
Böylece Onu görmezden gelerek acı çektirebilirim. | Open Subtitles | لكي أتجنبه وأجعله يعاني؟ |
İşte bir erkeği elde etmenin sırrı: Onu görmezden gel. | Open Subtitles | .. هاكِ سرّ إيقاع شاب في شباككِ عليكِ أن تتجاهليه |
Bana bir şey anlatmaya çalışıyordu ama ben Onu görmezden geldim. | Open Subtitles | إنه محق. كانت تحاول أن تخبرني شيئاً، و قمت بتجاهلها |
Eğer Onu görmezden gelirsen, eğer onunla ilgilenmezsen neler yapabileceğini sana gösterdi. | Open Subtitles | أظهرت لك كمية الضرر التي يمكن لها أن تحققه إن تجاهلتها إن لم تهتم بها |
Eğer onların dışişleri bakanı konuyla ilgili ararsa Onu görmezden gelemeyiz. | Open Subtitles | إذا تحدث وزير خارجيتهم في الأمر لن نستطيع تجاهله |
Belki de Onu görmezden gelip, işi oluruna bırakabiliriz? | Open Subtitles | ربما من الأفضل تجاهله وأن نأمل حدوث الأفضل |
- Ne dedi? Sadece Onu görmezden gelin. | Open Subtitles | تجاهله ماذا تريد منا ان نفعل ؟ |
Andrea Onu görmezden geliyordu. | Open Subtitles | والفتاة المسكينة تحاول تجاهله كل الوقت |
En iyisi Onu görmezden gelmektir. | Open Subtitles | بالتأكيد ,من الافضل تجاهله. |
Onu görmezden gel, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، تجاهله فقط، حسناً؟ |
Lütfen Onu görmezden gelin ve bırakın gitsin. | Open Subtitles | ارجوك تجاهله وتركه يذهب |
Michael, Onu görmezden gelmemelisin. - Yardım ediyor. - Bunun için para aldı. | Open Subtitles | مايكل) ، لا ينبغي ان نتجاهله) إنه يقوم بمساعدتنا |
Böylece Onu görmezden gelerek acı çektirebilirim. | Open Subtitles | لكي أتجنبه وأجعله يعاني؟ |
Onu görmezden gel yoksa sonun annem gibi olur. | Open Subtitles | يجب أن تتجاهليه , و إلا سينتهي الأمر بكِ كأمي |
Onu görmezden gelip, bize kendi gelmesini sağlamak daha hızlı ve etkili. | Open Subtitles | الأمر أسرع و أكثر فعالية بتجاهلها -و جعلها تأتي إلينا |
Ben kızına bir kez ihanet ettim, sense hayatın boyunca Onu görmezden geldin. | Open Subtitles | أنا خنت ابنتك مرة وأنت تجاهلتها طوال حياتك |