"onu korumanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحمايتها
        
    • لحمايته
        
    Onu korumanın tek yolu işi kökünden halletmek değil mi? Open Subtitles أذا الطريقة الوحيدة لحمايتها هى ترك القضية, صحيح ؟
    Luci'nin senin için bir kardeş gibi olduğunu .ve Onu korumanın senin işin olduğunu söyledin. Open Subtitles قال لكم ان لوسي كانت مثل أخت لك وأنه من وظيفتك لحمايتها.
    Onunla asla tanışmamış olman Onu korumanın tek yoluydu. Open Subtitles عدم مقابلتها كان الوسيلة الوحيدة لحمايتها.
    Onu korumanın en iyi yolu da, kanıtları saklamak. Open Subtitles . والطريقة المثلى لحمايته هي ان تخفي الدليل
    Onu bu işe karıştırmak belki de Onu korumanın en iyi yoludur. Open Subtitles إشراكه في هذا قد يكون أفضل طريقة لحمايته
    Onu korumanın en iyi yolu elimizdeki olayı çözmek. Open Subtitles أفضل طريقة لحمايتها هي حل القضية
    Onu korumanın en iyi yolu gerçeği söylemeniz. Open Subtitles أفضل طريقة لحمايتها هي قول الحقيقة
    Bunun, Onu korumanın tek yolu olduğunu bilirdi. Open Subtitles إنه يعلم أنها الطريقه الوحيده لحمايتها.
    - Onu korumanın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لحمايتها.
    - Onu korumanın bir yolu olmalı. Open Subtitles فلا بدّ من وجود وسيلةٍ لحمايتها إذنْ.
    - Nathan'la benim makineyi emanet ettiğimiz insanların yanlış insanlar olduğunu ve Onu korumanın yolunun da kendini korumayı öğretmek olduğunu fark ettim. Open Subtitles أدركتُ أنّ مَنْ ائتمنّاهم أنا و(نايثان) على الآلة كانوا الأشخاص الخطأ والطّريقة الوحيدة لحمايتها كانتْ بتعليمها كيفية حماية نفسها.
    O sadece 15 yaşında.Onu korumanın bir yolu olmalı. Open Subtitles .إنه فقط 15. يجب أن يكون هناك بعض الطرق لحمايته
    Öyleyse Onu korumanın bir yolunu bularak geri dönmek için sadece akşama kadar vaktimiz var demektir. Open Subtitles إذا كان كذلك إذاً سوف يتركنا حتى حلول الظلام من أجل التوصل لوسيلة لحمايته
    Onu korumanın tek yolu, onlardan uzak tutmak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لحمايته هي جعله يذهب من منهم
    O seni korumak için orada, bu yüzden Onu korumanın bir yolunu bulsan iyi edersin, kahretsin Harvey, çünkü ona orada bir şey olursa ve sen hiçbir şey yapmazsan, seni asla affetmem. Open Subtitles هو هناك لحمايتك, لذا من الافضل ان تكتشف (طريقة لحمايته لأنه, (هارفي اذا حدث له شيئا هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more