Okul ortamına geçmekte bazı sorunlar yaşadığı için Onu suçladığımı söyleyemeyeceğim. | TED | لا أستطيع القول بأني ألومه على أن لديه بعض الصعوبات في الانتقال إلى بيئة المدرسة. |
Senin hasta olduğunu, sıcak ve güvenli bir yere gittiğini, ve şu an Onu suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | انك كنت مريض و أنه ذاهب للــبحث عن مكان دافئة وآمن في هذه اللحظة، لا أستطيع أن أقول أنني ألومه |
Ve uzun zaman önce ona, benim de Onu suçladığımı söyledim. | Open Subtitles | وقد أخبرته, قبل وقت طويل أنه أنا ألومه أيضًا |
- Onu suçladığımı söyleyemem, efendim. | Open Subtitles | و أنا لا ألومه على أفعاله, يا سيدي |
Onu suçladığımı söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | ولا أستطيع أن أتظاهر بأنني ألومه |
Sınırdan oraya kadar. Onu suçladığımı da söyleyemem. | Open Subtitles | بصراحة لا ألومه |
Onu suçladığımı düşünüyor. | Open Subtitles | انه يظن انني ألومه |
Onu suçladığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول أنني ألومه |
Onu suçladığımı düşünüyor. | Open Subtitles | انه يظن انني ألومه |
Onu suçladığımı sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد بأنّني ألومه |
Onu suçladığımı söyleyemem.. | Open Subtitles | ليس لأني ألومه |