"onu suçlayamazsın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا يمكنك أن تلومها
        
    • تستطيع لومها
        
    • يمكنك لومها
        
    • يمكنك لومه
        
    • يمكنكِ لومه
        
    • لا يمكنك إلقاء اللوم
        
    • إلقاء اللوم عليه
        
    • أن تلومه
        
    • أستطيع لومها
        
    Bunun için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تلومها على ذلك ليس هناك من هو أفضل منك
    Bir defa görüştüğü bir kadının ölümü için onu suçlayamazsın. Open Subtitles أنت لا تستطيع لومها على الموت إجتمعت بتلك المرأة مرّة.
    Benimle tekrar iletişime geçmediği için onu suçlayamazsın yani. Open Subtitles لذا لا يمكنك لومها على عدم رغبتها في التواصل معي
    Bunun için onu suçlayamazsın, değil mi? Open Subtitles . لا يمكنك لومه على ذلك أيمكنك ذلك ؟
    Yapmadığı bir şey için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ لومه. لا يمكنه فعل شيءٍ
    - Marissa, bunu annenle bir ilgisi yok. - Her şey için onu suçlayamazsın. Open Subtitles الأمر ليس منوط بأمك لا يمكنك إلقاء اللوم عليها في كل شيء
    Kızların gerçeği bilmesini istemediği için onu suçlayamazsın. Open Subtitles حسناً ، لا يمكنكِ إلقاء اللوم عليه لعدم رغبته أن تعرف الفتيات الحقيقة
    Bunun için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لايمكنك أن تلومه على هذا
    Evet. Üzgün olduğu için onu suçlayamazsın. Open Subtitles أجل لا أستطيع لومها على انحطاط معنوياتها
    Babanın yaptıkları için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تلومها على ما فعله والدك
    onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تلومها.
    Bence bundan dolayı onu suçlayamazsın. Open Subtitles أظن أنك لا تستطيع لومها على أنها متقلبة
    - ...ve annen bundan haberi yoktu. - Bunun için onu suçlayamazsın. Open Subtitles ولم يكن لدى أمك أيّة فكرة - لا تستطيع لومها على ذلك -
    Aile soyağacı için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا تستطيع لومها بسبب نسبها
    onu suçlayamazsın Will. Open Subtitles أعني , لا يمكنك لومها ويل.
    onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك لومها.
    Ama Eric, dün akşam dedikleri yüzünden onu suçlayamazsın. Open Subtitles وأنت يا (ايريك) لا يمكنك لومها على أي شيء قالته ليلة البارحة
    Lorenzo'yu mahkemede görmeyeceksin ve bunun için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لن ترى (لورينزو) في قاعة المحكمة، ولا يمكنك لومه على عدم الحضور
    O yüzden seni Adalind'le aldattığı için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لذلك لا يمكنكِ لومه لخيانته مع أدليند
    Suren seni görmeye hala dayanamıyor diye onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا يمكنك إلقاء اللوم سورين إذا لم تكن تتحمل رؤيتك بعد.
    Sinirli falan olduğunu biliyorum, ...ama dün olanlar için onu suçlayamazsın. Open Subtitles يا ضابطة المارشال، أعرف أنّكِ مُستاءة، لكن في الحقيقة، لا يُمكنك إلقاء اللوم عليه على شيءٍ حدث البارحة.
    Evet, onu suçlayamazsın yani. Open Subtitles أجل، أعني، لا يمكنك أن تلومه
    - Unutmak istediği için onu suçlayamazsın. Open Subtitles لا أستطيع لومها لأنها تريد نسيان الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more