"onu takip ettim" - Translation from Turkish to Arabic

• لقد تتبعته
• تبعته
• تتبّعته
• تبعتها
• لقد لحقت به
• لقد تتبعتها
• لحقته
• طاردته
• تتبّعتها
• وتبعتها
• وتبعته
• وقمتُ بملاحقته
• تتبّعتُه
• تابعت له
• تعقبته

Onu takip ettim, doğu tarafı, batı tarafı güney tarafı, sonrasında neden Biggs'in kapısına gittiğini öğrendim.
لقد تتبعته فى كل مكان يذهب اليه ووجدته يدخل الى منزل بيجز

Evet.Hem de kendi başına Onu takip ettim ve o beni buraya getirdi.
نعم، لقد ركب القطار وحده لقد وصلت إلى هنا عندما تبعته

Başlarda başka bir kadın diye düşündüm o yüzden kim olduğunu öğrenmek için Onu takip ettim.
ظننتُ أنّها كانت امرأة أخرى في البداية، لذا تتبّعته لأعرف من كانت.

Başka biriyle görüştüğünü sanıp bir gece Onu takip ettim.
اعتقدت انها تواعد شخص آخر وفي احدى الليالي , تبعتها

Onu takip ettim. Aşağı doğru kanala inmeye başladı.
لقد لحقت به , إنه يعيش آخر القنال

Hayır, Onu takip ettim. Beni sana götürür diye düşündüm.
كلا، لقد تتبعتها لهنا أعتقدتها قد توصلني إليك

- Bir bildiği olabilir diye Onu takip ettim.
لحقته لأنني ظننت أن بحوزته معلومات

Bir bildiği olabilir diye düşündüğümden Onu takip ettim.
لقد طاردته لأنني اعتقدت أن بحوزته معلومات

Ama bir gün, yemek molasında Onu takip ettim.
ولكن ذات يوم، تتبّعتها بفترة إستراحة الغداء.

Annem her akşam saat 6 da yürüyüşe gider. İki gece önce Onu takip ettim.
والدتي تسير كل ليلة في الساعة السادسة وتبعتها منذ ليلتين

Onu takip ettim. Ama NSA'ya vardığımda çok geçti.
لقد تتبعته ولكن بوقت دخولي للوكالة كان الوقت قد تأخر

Bu sabah Onu takip ettim. Şimdiden hazırlanmaya başlamış.
لقد تتبعته اليوم إنه يقوم بالتحضيرات لفعل ذلك

Onu takip ettim çünkü aptalca bir şey yapacağını biliyordum.
لقد تبعته لأني علمت أن سوف يقدم على عمل شيء غبي

Onu takip ettim.
لقد تبعته , و أملك دليلاً على ذلك

Bir kere Onu takip ettim.
في واحدة من تلك المرات تتبّعته

Bir gün Onu takip ettim sanki tanımadığım biri gibi apartmandan çıktığını izledim.
تبعتها إحدى الأيام , شاهدتها وهى خارجة من شقة

"O haritaya sarı bir çizgi çizmişti ama ben Onu takip ettim.
يقوم برسم خطوط صفراء على الخريطة ولكني تبعتها

Onu takip ettim.
لقد لحقت به

Telefon ağı reklamlarındaki köpek gibi kampüsün etrafında Onu takip ettim.
‏ ‎سيدي.. لقد تتبعتها في الجامعة..

Evin birine kadar Onu takip ettim.
لحقته إلى منزل ما

Yarım blok kadar Onu takip ettim ama sonra peşini bıraktım.
طاردته إلى نصف الطريق و توقفت

Geçen hafta Onu takip ettim adamın biri ile buluştu tam bir serseriydi.
تتبّعتها الأسبوع الماضي ورأيتها تقابل الرجل... شخص حقير وخسيس

Onu takip ettim ve bir sevgilisi olduğunu gördüm.
.. وتبعتها للمنزل ، و اتضح فعلاً أن لديها حبيباً أنت

Kalkıp Onu takip ettim.
لذلك نهضت وتبعته

Onu takip ettim... önce evinden sonra bara... ve sonra... o eve.
وقمتُ بملاحقته.. بدايةً من منزله للحانة ومن ثمّ..

- Bu yüzden Onu takip ettim.
-لهذا السبب تتبّعتُه .

Her fırsatta elimde kamerayla Onu takip ettim.
تابعت له مع كاميرا كل فرصة حصلت.

Onu takip ettim. Benden kaçmayı başardı.
تعقبته وجعلني أتبعه وحصل الإنفجار