"onu tehdit" - Translation from Turkish to Arabic

    • هددها
        
    • تهدده
        
    • تهديده
        
    • بتهديد
        
    • هددته
        
    • يهددها
        
    • يُخيفها
        
    • هدّده
        
    • قمت بتهديده
        
    • أهدده
        
    • بتهديدها
        
    Görünüşe göre iş arkadaşlarından biri Carl ona tanrı bilir hangi konuda çok öfkelendiği ve onu tehdit ettiği hakkında. Open Subtitles على ما يبدو ان احد زملائه تقدم بشكوى بعد ان غضب كارل عليها بشكل شديد لسبب تافه و هددها لكن من الجيد
    Yüksek mevkiili, onu tehdit edecek kadar güçlü birisi... ve idam edilmesi emrini vermiş. Open Subtitles رفيع المستوى ، وبسلطة تهدده وتأمر بإعدامه
    Saf ayağına yatma. onu tehdit etmesini istedin. Open Subtitles لا تكوني ساذجة أن أردت أن يتم تهديده
    Yaşlı adamın hikâyesini dinlemek yerine neden onu tehdit ettim? Open Subtitles لماذا قمت بتهديد رجل عجوز، بدلًا من أن أستمع إلى حكايته.
    Bir adam, bir kadının borcunu ödüyorsa kadın hamiledir ve onu tehdit edebilir demektir. Open Subtitles ، عندما يقوم رجل بدفع دين إمرأة ذلك لأن المرأة قد تكون هددته ، بكشف أمر الحمل السري
    Onu korumak için. Suçlular onu tehdit etmesin diye. Open Subtitles من أجل أن أحميها أخشى من أن يهددها أحد المجرمين
    onu tehdit eden kocası. Open Subtitles إنهُ زوجها الذي يُخيفها
    onu tehdit etmişti bilemiyorum. Open Subtitles هدّده... لا أعرف
    onu tehdit ettim ve bir kız gibi burnunu çeke çeke ağladı. Open Subtitles قمت بتهديده فبدأ بالبكاء والنياح مثل الفتاة
    onu tehdit etmek zorunda kalıp kalmamam, ki etmek istemiyorum tamamen silahı indirmene bağlı. Open Subtitles ،سواء كان يجب أن أهدده أم لا ،والذي لا أرغب بفعله أنه يعتمد تمامًا على وضع .هذا السلاح جانبًا
    Bir restoranda onu tehdit ettim. Open Subtitles أجل، لقد قمت بتهديدها في إحدى المطاعم
    Danny kızımı bugün tekneyle götürdüğü zaman, onu tehdit etmiş. Open Subtitles عندما أخذ "داني" ابنتي في ذلك القارب اليوم هو هددها
    Kolumu kırdı ve onu tehdit etti. Open Subtitles لقد كسر ذراعي و هددها
    Birisi onu tehdit etti, belki erkek arkadaşıdır. Open Subtitles شخص ما هددها , ربما صديق لها
    Annem onun sesler duyduğunu söyledi ve gittikçe kötüleşiyor sesler onu tehdit ediyormuş. Open Subtitles أمى تقول أنه كان يسمع أصوات و دائماً كانت تسوء الأمور و هذه الأصوات كانت تهدده
    Hayır Mildew! Yapmak isteyeceğin son şey onu tehdit etmektir. Open Subtitles لا, (ميلدو) آخر شي تود القيام به هو أن تهدده
    onu tehdit etmek yapabileceğin en kötü şey. Open Subtitles أسوأ شيء يمكنك القيام به هو تهديده.
    - onu tehdit eden var mıydı? Open Subtitles وهل حاول اي حد تهديده باي طريقه؟
    Sanırım bazı kadınlar, benim karım kadar zeki başarılı ve güzel bir kadını gördüklerinde onu tehdit olarak görüyorlar. Open Subtitles أعتقد بعض الفتيات يشعرن بتهديد من مرأة ذكية وصاحبة ومنجزات وجميلة كزوجتي
    Kral onu tehdit etmişti... biz de onun kör kızını kaçırma planları yaptık. Open Subtitles .... لقد قام بتهديد الكينج لذا قمنا باعداد خطه ...
    Bir seferinde, onu tehdit eden bir mektup bile yazmıştı. Open Subtitles مرة هددته بكتابة رسالة تكشف أمره
    - Neden bahsediyorsun? - onu tehdit etmişsin. Open Subtitles الناس في ذلك القسم يقولون أنك هددته
    Ya da benim yaptığımı yapabilirsiniz, onu tehdit eden öfkeli ve hayali bir komşu yaratın ve bunun icabına bakacağınızı söyleyin. Open Subtitles بأي من الطرق , أجعلها تعتمد عليك في التوصيلات أو أنت يمكن أن تستخدم ما أذهب اليه شخصياً وهو أن اختلاق جار غاضب خيالي يهددها
    Fikrini değiştirdi, onu tehdit ediyormuş gibi geldi. Open Subtitles غيرت رأيها بدا أنه كان يهددها
    - onu tehdit ediyor. Open Subtitles إنه يُخيفها
    Fahad, onu tehdit etmişti. Open Subtitles -فهد). لقد هدّده (فهد) ).
    Şimdi bütün arkadaşlarım bir kaç esrar için onu tehdit ettiğini biliyor. Open Subtitles الآن جميع أصدقائي يعلمون أنك قمت بتهديده بسبب مجموعة من الملهيات؟ الأمر لا يتعلق بهذا ليكزي
    Ve onu tehdit edip etmemem ki bunu yapmak istemiyorum tamamen, o silahı indirip indirmemene bağlı. Open Subtitles ،سواء كان يجب أن أهدده أم لا ،والذي لا أرغب بفعله أنه يعتمد تمامًا على وضع .هذا السلاح جانبًا
    onu tehdit eden avukat bunu söylüyor. Open Subtitles هذا مايقوله المحامي الذي قام بتهديدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more