Onu tutmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد حمله |
Yoksa Onu tutmak için elinizde şartlı tahliye ihlâlinden başka bir şey yok. | Open Subtitles | وإلا ليس لدينا سوى إنتهاك التسريح لحبسه |
İtiraf ettiremezlerse Onu tutmak için bir sebebimiz yok. | Open Subtitles | ان لم يجعلوه يعترف فليس لنا اي سبب لحجزه |
Yaşadığım herşeyden sonra Onu tutmak istiyorum... | Open Subtitles | بعد كل مامررت به ,أريد أن أحملها |
Kuralları uymak zorundaydım. Bir tehdit olmadığına karar verilene kadar, Onu tutmak zorundaydık. | Open Subtitles | اضطررتُ لإتباع البروتوكول، وكُنّا مُضطرّين لحجزه حتى حدّدنا أنّه لا يُشكّل تهديداً. |
Onu tutmak için yeterli delil yoktu, çoğunluğun içinden biriydi ve | Open Subtitles | لم تكن هناك تهم تكفى لحجزه |
Sonra ben, Onu tutmak zorunda kaldim. | Open Subtitles | وكان عليّ أن أحملها |
Sonra ben, Onu tutmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | وكان عليّ أن أحملها |