"onun başına gelen" - Translation from Turkish to Arabic

• حدث لها
• حدث له
• ماحدث له

Onun başına gelen her şeyi, her olayı bu noktadan itibaren aynen yapmalısın.
كل شيء حدث لها كل لحظة حدثت لها من البداية يجب أن يتكرر لك ما حدث

Çünkü Onun başına gelen şeyin bir kaza olduğunu hiçbir zaman kabul etmedin.
لأنك لم تقبل أبداً أن ما حدث لها كان حادث.

Buraya da böyle babacığın terketmediği iyi kızcağız olarak gelip durman aylardır Onun başına gelen en kötü şey.
ظهوركِ هنا متظاهرة بانكِ , ابنة والدكِ الذي لم يهجركِ هو أسوأ شئ حدث لها خلال أشهر

Onun başına gelen hepimizin başına gelebilir.
إن السيد جوستين قد يموت و الآن ، علىّ أن أفترض بأنه أياً كان ، ما حدث له قد يحدث ، لأى منا

Sen Onun başına gelen en iyi şeysin.
سوى منتجات ـ هورهي ـ انسي أمر ـ هورهي ـ . أقسم بأنك أفضل ما حدث له

Onun başına gelen her kalifiye pilotun başına gelebilirdi.
ماحدث له يمكن ان يحدث لاي طيار محترف

Onun başına gelen en güzel şey benim.
دعني أقل لكَ أمراً أنا أفضل شيءٍ حدث لها على الإطلاق

Onun başına gelen şeyin değer verdiğim başka birinin başına gelmesini istemem.
لا أريد ما حدث لها أن يحدث لشخص آخر أكثرث ﻷمره

Tanrım, Onun başına gelen şeye inanamıyorum.
لا أستطيع أن أصدق أن شيئا حدث لها.

Onun başına gelen en güzel şey sensin!
أنتِ أفضل شيء قد حدث لها على الإطلاق

Alex, dinle, annene ihanet etmiş gibi hissettiğini biliyorum, ama inan bana, bu, Onun başına gelen en iyi şey olabilir.
اليكس), اصغى اليَّ) انا اعلم انك تشعر وكانك تخون والدتك, ولكن صدقنى هذا ربما يكون افضل شيء حدث لها

Muhtemelen bu Onun başına gelen en kötü şey değildir.
انتقلت إلى (لوس أنجلوس) لتكون ممثلة، لربما لم يكن هذا أسوء ما حدث لها

Ama bu bilet Onun başına gelen en önemli şeyi temsil ediyor. Ben buna büyük bir cinayet sebebi derim.
ولكن هذه التذكرة تمثّل أهمّ شيء قد حدث له أنا أدعو ذلك دافعاً رئيسيّاً لجريمة قتلٍ

Onun başına gelen en iyi şeydin ama o bunu bir kenara attı.
أنت كُنْتَ أفضل شيءِ حدث له وهو فقط قام برميه

Katılıyorum. Onun başına gelen en iyi şey, biziz.
فنحن أفضل ما حدث له بحياته

- Biliyorum tabi Onun başına gelen en iyi şey sensin
أعرف أنك أفضل ما حدث له

- Onun başına gelen her şey için üzgünüm.
أنا آسفة وحسب لكل شيء حدث له

Sen Onun başına gelen en kötü şeysin.
أنتِ أسوأ ما حدث له

Onun başına gelen en iyi şeysin.
إنك أفضل ماحدث له

- Bu da tam olarak Onun başına gelen şey.
-هذا بالتحديد ماحدث له