"onun burada olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنها هنا
        
    • أنه هنا
        
    • أنها كانت هنا
        
    • أنّها هنا
        
    • بأنّه هنا
        
    • بوجوده هنا
        
    • انه كان هنا
        
    • بأنه كان هنا
        
    Onun burada olduğunu hep biliyor muydun? Open Subtitles كنتى تعلمى أنها هنا طوال ذلك الوقت
    İki silah yarası, Onun burada olduğunu ispatlamaz. Open Subtitles جرحان من أثر طلق نارى لا يعنى أنها هنا
    Kimse Onun burada olduğunu bilmiyor ve kimseye söyleme, tamam mı? Open Subtitles لا أحد يعرف أنه هنا و لا أحد سيخبرهم بذلك صحيح ؟
    Eğer hükümet Onun burada olduğunu öğrenirse onu parçalara ayırırlar. Open Subtitles لا، إذا علمت الحكومة أنه هنا سيقومون بتشريحه
    Fakat onu bu gün bana teslim ederseniz, kimse Onun burada olduğunu bile anlamaz ve siz de hava bükücülerinize dertsizce kavuşursunuz. Open Subtitles لكن إذا سمحت لي بأخذها اليوم لا أحد سيعرف حينها أنها كانت هنا ويمكنك استعادة مسخرو الهواء من دون أي تدخل
    Onun burada olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّها هنا.
    - Yalancı, Onun burada olduğunu biliyorsun. Open Subtitles - كذاب، تَعْرفُ بأنّه هنا.
    Bazen kocalar savunmaya geçebilir. Karımın Onun burada olduğunu öğrenmesini istemem. Open Subtitles يضطرّ الزوج أحياناً لأخذ موقف الدفاع ولا أريد لزوجتي أنْ تعرف بوجوده هنا
    Bir dakika içinde de Eichen Evi'ni arayıp Onun burada olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles وخلال دقيقة، سأضطر للإتصال بمصحة "أيكين" وأخبرهم أنها هنا.
    Onun burada olduğunu sen nereden biliyorsun? Open Subtitles كيف علمت أنها هنا ؟
    Annenin demin Onun burada olduğunu söylediğini duydum. Open Subtitles سمعت أمك تقول أنها هنا
    Onun burada olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرفها أنها هنا
    Onun burada olduğunu ve annemin olmadığını onun annemin hayatını çaldığını bile bile nasıl onunla yan yana yaşarım? Open Subtitles كيف يمكنني أن أعيش بجانبه, و أنا أعرف أنه هنا و أمي ليست كذلك, و أنا أعرف أنه هو من سلب حياتها؟
    Onun güvende olduğunu sanıyordum. Sanıyordum ki ... Onun burada olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت أنه بمأمن، اعتقدت أنه، اعتقدت أنه هنا
    Bu Onun burada olduğunu biliyor olabileceğini gösterir. Open Subtitles انظر ، ربما ذلك يعني أنها تعلم أنه هنا ، حسنًا؟
    Onun burada olduğunu biliyorlar mı? Open Subtitles لا يعرفون أنه هنا ، أليس كذلك ؟
    Az öncesine kadar Onun burada olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم أنها كانت هنا يا (صول) حتى قبل دقيقة
    Sergei'ye Onun burada olduğunu söylemiştim. Ari'ye değil. Open Subtitles أنا من أخبر (سيرغي)، أنّها هنا ليس (آري)
    Herkese Onun burada olduğunu söyle! Open Subtitles أخبر الجميع بأنّه هنا!
    Onun burada olduğunu hiç kimse bilmemeli. Open Subtitles لاينبغي أن يعلم أحد بوجوده هنا
    Konseydeki diğer alfalar Onun burada olduğunu bilmemeli. Open Subtitles الالفات الاخرين في المجلس لايجب ان يعرفوا انه كان هنا
    Ve ben kimsenin, Onun burada olduğunu düşündüğünü sanmıyorum. Open Subtitles ولا اعتقد أن أحداً سيفكر إطلاقاً بأنه كان هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more