Çünkü Onun dünyasında ya çiftleşirsin ya da yersin - ve ben çiftleşmiyordum. | TED | لان في عالمها الكائنات نوعاً .. اما مفترس .. او مُفترس وانا لست مفترساً على ما يبدو |
Kendi fantezisini istiyor, kadın yokken dairesine zorla giriyor, yatağında uyuyor, yemeğini yiyiyor, televizyonunu izliyor, Onun dünyasında yaşıyor. | Open Subtitles | شقتها في غيابها، ينام في سريرها، يأكل طعامها، يشاهد تلفازها، يعيش في عالمها. |
Karım adına. Onun dünyasında sıklıkla olan bir şey. | Open Subtitles | إلى زوجتي كان الأمر مجرد عمل معتاد في عالمها |
Uyumak suç değil ki. Onun dünyasında, bu çok sıradan bir şey. | Open Subtitles | هذا ليس جريمة في عالمها أنه أمر عادي |
Onu kendi dünyamızda öldüremiyorsak, biz de onu, Onun dünyasında öldürürüz. | Open Subtitles | إننا لا نستطيع قتله في عالمنا، لذا علينا قتله في عالمه |
Hem ne olursa olsun Onun dünyasında baskı altındaki milyonlarca insana karşı sorumluyuz. | Open Subtitles | بغض النظر عن هذا، علينا مسؤلية بقية شعبه المقموع في عالمه. |
Onun dünyasında bu, yardım için bir yakarıştı. | Open Subtitles | في عالمها الخاص هذه إشارة استغاثة |
Onun dünyasında sevdiği kişiden başka hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | ، في عالمها لا يوجد سوى الشخص الذي تحبه |
Onun dünyasında sona erdiğini merak etmene gerek yok. | Open Subtitles | لا عجب انه انتهى بك المطاف في عالمها |
Onun dünyasında bu, ölmenin şerefli yolu. | Open Subtitles | في عالمه تلك كانت الطريقة الشريفة للموت |
Onun dünyasında zor değil. | Open Subtitles | ليس صعباً في عالمه. |