çalışan bir orta olsa iyi olurdu ama Onun dışında güvende ve iyiyiz. | Open Subtitles | بوسعي الاستفادة من حجرة طبية فعالة عدا ذلك نحن في أتم تدبير هنا |
Onun dışında. Bu akşam benim için yaptıklarınız. | Open Subtitles | فيما عدا ذلك ما فعلتم جميعا من أجلي الليلة |
Jack kendi alırsa başka, ama Onun dışında artık Sonia alacak. | Open Subtitles | اذا أراد أن يصطحبه جاك فلا بأس غير ذلك تكون سونيا |
Onun dışında, güzel bir Los Angeles haftası olacak. | Open Subtitles | بخلاف ذلك ، أ ، نموذجية جميلة الاسبوع لوس انجليس نوع. |
- Onun dışında, kefil olur musun? | Open Subtitles | ولكن خلاف ذلك أنت تضمنه أليس كذلك ؟ |
Biraz başım dönüyor, Onun dışında iyiyim. | Open Subtitles | أشعر ببعض الدوار، ولكن غير هذا أنا بخير. |
Arkadaşların öldü ve herkes benden nefret ediyor. Onun dışında mükemmelim. | Open Subtitles | صديقتاي لاقتا حتفهما والجميع يكرهونني، فيما عدا ذلك، أنا بأتمّ حالٍ. |
-Eve gitmek için sabırsızlanıyor Onun dışında oldukça iyi gözüküyor. | Open Subtitles | ؟ لقد نفذ صبره و يريد الذهاب للمنزل يا سيدى لكن ما عدا ذلك فإنه يبدو بخير تام |
Ağzını, sadece aletimi içine sokacağım zaman... açman gerekiyor. Onun dışında kapalı duracak. | Open Subtitles | لا تفتحي فمك سوى للمتعة فحسب وفيما عدا ذلك عليك أن تغلقيه |
Sabahları dersi var, Onun dışında boş. | Open Subtitles | ،لديها حصصٌ في الصباح .عدا ذلك فهي متفرغة |
Çünkü benim için en iyiyi o bilir. Onun dışında, kendim karar veririm. | Open Subtitles | لأنها تعرف الأفضل لي عدا ذلك أنا أقرر لنفسي |
Jack kendi alırsa başka, ama Onun dışında artık Sonia alacak. | Open Subtitles | اذا أراد أن يصطحبه جاك فلا بأس غير ذلك تكون سونيا |
Oteline birkaç kez gittim ama Onun dışında nereye bakacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | قصدت فندقها عدة مرات ولكن لا أعرف أين أبحث غير ذلك. |
içki dükkanının duvarını delmeye hazırım ama Onun dışında titrek, sinirli, kızgın. | Open Subtitles | بشأن استعدادي لتناول الطعام من خلال الجدار لأصل إلى مخزن الخمور ولكن بخلاف ذلك أرتجف، ومتعكر المزاج، وغاضب |
Onun dışında da sanki dünya başınıza yıkılmış gibi bakıp durmayın etrafa. | Open Subtitles | بخلاف ذلك , توقف عن النظر كأن أحدهم تبول في قهوتك |
Yaptığım çıkış için biraz utanıyorum ama Onun dışında iyiyim. | Open Subtitles | أنا محرج قليلاً من فورتي .... لكن خلاف ذلك |
Onun dışında iyiyim. | Open Subtitles | خلاف ذلك انا بخير. |
Onun dışında, bir damla bile harcamamış. | Open Subtitles | هناك القليل من الدم على ياقته ولكن فيما عدا هذا |
Onun dışında biriyle birlikteyken bana çok sinirlenir, kocam ve şimdi de sen. | Open Subtitles | تغضب عليَّ إن كنتُ مع أحدهم.. باستثنائها. سابقا زوجي والآن أنتَ |
Tamam, golü kurtarıyor ama Onun dışında, ondan bekleyeceğimiz türden başka bir gösteri yapmıyor. | Open Subtitles | تستطيع أن تصد الكرات وغير ذلك لم تظهر أي قوى مثلما توقعنا |
Onun dışında bu kızlarla ilgili tek ipucu yok. | Open Subtitles | لا يوجد دليل واحد لأحد تلك الفتيات ما عداها. |
Etrafta kimseler yok. Onun dışında. | Open Subtitles | لا يوجد أحد بالجوار ما عدا هو |
Onun dışında herkes döndü. | Open Subtitles | الجميع عاد عدا هي |
- Onun dışında, ikiniz çok iyi uyarsınız. - Senden seksi mi peki? | Open Subtitles | عدى ذلك , أنتما مناسبان لبعضكما البعض هل هي أجمل منك ؟ |
ve Onun dışında, patlamak üzereyim Bacaklarımı da traş etmedim. | Open Subtitles | بجانب أننى سمنت قليلاً ولم أحلق شعر قدماى |