"onun evine" - Translation from Turkish to Arabic

• منزله
• إلى منزلها
• بيته
• لمنزله
• شقتها
• شقته
• لمنزلها
• بيتها
• لشقتها
• منزلها على
• كنت في منزلها
• إلى بيتِه
• إلى مسكنها
• الي منزلها

onun evine gecenin bir vakti öylece gidip de bir kızın numarasını isteyemem.
لا استطيع ان اذهب الى منزله في منتصف الليل واسئله عن رقم فتاة

Sonra beni onun evine sürükledi. Ama Gary hala uyuyordu.
لذا قامت بجرّي هذا الصباح إلى منزله ولكنّه كان نائماً

Katılıyorum ama bunları onun evine, tekrar koyana kadar değil.
أُوافقكِ ، لكن ليس قبل ان نرجع هذه إلى منزلها

Ve sonra onun evine gittim, habersiz, ve yolunda onun üzerine gittim.
فذهبت إلى بيته بدون سابق إنذار وهببت فيه ساخطة في فناء بيته

- Dün gece. onun evine gidiyoruz. - Ben de geliyorum.
ــ ليلة أمس نحن ذاهبون لمنزله ــ سأتى معكم

Bunu, onun evine koyarsan sonunun nasıl biteceğini bilemezsin. İyi tamam.
إذا وضعتها في شقتها يمكنك تخيل ماذا ستفعل بها

Hep beraber onun evine gittik ve gecenin geç saatlerine kadar müzik dinledik.
ذهبنا إلى شقته واستمعنا للموسيقى لوقت متأخر من الليل

Bazı polis memurlarını onun evine gönderdiniz, ama bizim gördüklerimizi görmediler ve orada bakılacak daha çok şey var.
لقد أرسلتم بعض الضباط لمنزلها باكراً ولكنهم لم يروا , ما قد رأينا وهناك الكثير من الحديث فى القصة

Yardımı dokunabilecek birşey aramak için Henry'yi onun evine yolladık.
لذلك ارسلنا هنري الى بيتها ليجد اي شيء قد يفيدنا

Ve aralarından o adamı seçtim bir gece onun evine gittim.
و أخترت ذلك الرجل و ذهبت ذات ليله الى منزله

Okul çıkışlarında onun evine gidip ders çalışmanı öneriyor.
لهذا عرض عليه أن تدرس في منزله كل يوم بعد المدرسة

Tanrım, onun evine gittiğimde çok utandım.
رباه، كان الأمر محرجاً عندما ذهبنا إلى منزله

Benden de onun evine gidip ekmeğimi paylaşma mı istiyorsun?
إذاً تُريد مني أن أذهب إلى منزلها و نتشارك بوجبة

onun evine gittiğimizde bir pitonu olduğunu gördüm sanki evcil hayvan gibi.
لقد قابلت فتاةً وعندما ذهبت إلى منزلها كانت تحمل ثعبان الحشائش معها

onun evine de yağıyorsun sonuçta. O salak, onu beklediğimi anlamıştır.
امطري في بيته أيضاً كي يعرف ذلك المجنون أنني أنتظره هنا

Onun adına ve buraya, onun evine sahip olmalı diye düşünüyorum.
أعتقد .. أنه يجب أن يحمل اسم أبيه .. ويعيش فى بيته

Bu gece onun evine gidip, şu mesajı ver...
اذهب لمنزله الليلة، و وصل له هذه الرسالة.

Biz konuşurken ajanlar onun evine doğru gidiyor.
لدي عملاء على الطريق لمنزله اثناء حديثنا والحاكم ينتظر

Belki de, izlenebilecek bir iz olup olmadığını kontrol etmek için onun evine gitmelisin
ربما يمكنك الذهاب إلى شقتها, وتبحث هناك لترى إن كان هنالك ثمة أمرٍ تبدأ به

onun evine gittim, ama orada değildi.
لقد ذهبتُ إلي شقته, ولكنه لم يكن موجوداً.

onun evine gideceğiz, ve ona ne söyleyeceğini sana fısıldarım. Gerçekten mi?
سوف نذهب لمنزلها وسوف أهمس لك بالضبط ما تقول

Sen en iyisi onun evine git. Belki telefona cevap veremiyordur.
ربما يجب ان تذهبي الي بيتها ربما تكون غير قادره علي الرد

Şu anda yapmak istediğim onun evine gitmek ve açıkça sormak
ما سأعمله هوَ: القيادة لشقتها الآن وأسألها ما بخاطري

Neden onun evine tahtadan bir at içerisinde gitmiyorsun?
لمَ لا تذهب إلى منزلها على حصان خشبي؟

onun evine gittiniz. Aranmasına katıIdınız.
لقد كنت في منزلها كنت تبحث عنها

Onun en çok arzuladı şeyi tahmin etmek zor değil ama senden istediğim şey, onun evine gitmen.
أي واحد يُمْكِنُ أَنْ يُخبرَ ما يَرْغبُ أكثر، لكن الذي أُريدُك أَنْ، إذهبْ إلى بيتِه.

Sonra da onun evine bir yol buluruz.
ثم يمكننا أن نجد طريق ما للأسفل إلى مسكنها

- Geçen hafta bana haber vermeden onun evine gittin.
-انظر , في الأسبوع الماضي ذهبت الي منزلها من ورائي