"onun gücünü" - Translation from Turkish to Arabic

• قوته
• قوتها
• قوّته
• قواه
• حساب القوه
• بقوته

Bir Omec komutanı öldüğünde, çocukları onun gücünü kazanmak için hayati organlarını yer.
، عندما يموت أحد قادة الاوميك أولاده يأكلون اعضائه الحيوية ويحصلون علي قوته

Onu öldürürsen, çete, onun gücünü aldığını düşünür.
أنت يجب أن تقتله عندها الجماعة ستفكّر انك أَخذت قوته

Sana niye anlattığımı bilmiyorum ama sende onun gücünü görüyorum.
لاأعرف لما أخبرك بهذا الان ،عدا أني أرى قوتها فيك

onun gücünü kendi faydalarına kullanmak istiyorlar aynen seninle yaptığımız gibi ateşe karşı ateşle savaşıyoruz.
إنهم يريدونَ إستخدام قوتها لمصلحتنا ...كما فعلنا معكَ نحارب النار بالنار

Ona orijinal el yazmasını gösterdiğimde hemen onun gücünü ve önemini anladı.
عندما شوّفته المصنوعة اليدوية الأصلية هو أحسّ فورا قوّته وأهميته.

Dövüşçülerin kralı olmak ve... onun gücünü kullanmak istedi.
كان يريد ان يصبح ملك المحاربين وان يستحوذ على قواه.

Aptal biri bile onun gücünü görürdü.
أيّ أحمق يستطيع حساب القوه

Hall, onun gücünü kontrol edebilmek için Quinn'in ona ihtiyacı olduğunu biliyordu.
(هول) كان يدرك أن (كوين) يحتاجه للتحكم بقوته الخام.

Çünkü yuvarlanmalar sırasında aslında onun gücünü kullanıyordum. Çok tai chi bir şeydi.
لأنه , مع مسألة التدحرج , لقد كنت في الحقيقة أستخدم قوته ولقد كان من الفن القتالي

Ve onun gücünü tüm dünyayı kapsayan istilasını başlatmak için kullandı.
و استخدم قوته ليقوم بغزو شامل على العالم

Bana karşı gelen son kişiyi de mağlup ettim ve artık onun gücünü kullanabilirim.
لقدهزمتآخرشخص يعارضني, والآن سأمتلك قوته

Maraton için antreman yapmaya başladı ve benimle sevişiyor olmanın, onun gücünü kaybettirdiğine karar verdi.
بدأ التدريب علي الماراثون وقرر ان مجامعتي تقلل من قوته

Akışına teslim olman ve onun gücünü kendi gücün gibi kullanman gerekir.
عليك أن تستسلم لتياره و تستعمل قوته لصالحك

Tanrı onun gücünü deniyormuş gibi sessizdi.
و الله كان صامتا ، والرجل تضعف قوته

onun gücünü nasıl kullanacağın hakkında hiçbir fikrin yok.
ليس لديك أي فكرة عن استخدام قوتها

- Ama bir işe yaramayacak. Bonnie onun gücünü yok edebilir.
لكنـّها ستصبح دون جدوى، (بوني) ستجرد الآداه من قوتها.

Ben onun gücünü hissedebiliyorum.
أستطيع أن أشعر قوتها.

Sana niye anlattığımı bilmiyorum ama... sende onun gücünü görüyorum.
...فأنا أرى قوتها فيكى.

O yüzden onun gücünü alıp lehimize kullanmak için bir planımız var.
لذا، لديّ خطة لأخذِ قوّته .وإستغلالها لصالِحنا

Süvariyi sadece öldürmek istemiyor, onun gücünü de almak istiyor.
أنه لا يريد قتل الفارس فحسب أنه يريد أن يسرق قواه

Barry, yıldırımı hisset. onun gücünü hisset.
باري)، أشعر بالبرق) أُشعر بقوته